• Künye
  • Gizlilik
  • Reklam
  • İletişim
Cuma, 9 Mayıs 2025
Kastamonu Gazetesi - Kastamonu ve Bölge Haberleri, Kastamonuspor, Şehir Gündemi ve Son Dakika Haberleri
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • POLİTİKA
  • KÜLTÜR • SANAT • HAYAT
  • SPOR
  • YAZARLAR
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • POLİTİKA
  • KÜLTÜR • SANAT • HAYAT
  • SPOR
  • YAZARLAR
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
Kastamonu Gazetesi - Kastamonu ve Bölge Haberleri, Kastamonuspor, Şehir Gündemi ve Son Dakika Haberleri
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör

“Yavlak Arslan yanlış anlatılıyor”

7 Kasım 2020
MANŞET, TÜRKİYE
A A
“Yavlak Arslan  yanlış anlatılıyor”
Share on FacebookShare on Twitter
  • Özel bir televizyon kanalında yayınlanan ‘Kuruluş Osman’ disinde Çobanoğulları Beyi Muzaffereddin Yavlak Arslan’ı hiç de hak etmediği bir şekilde “hainlik yapan, düşmanlarla  işbirlikçi olan ve  kumpas kuran bir bey” olarak gösterilmesinin son derece yanlış bir aktarım olduğu; dizide anlatıldığının tam aksine, hükmettiği   bölgesinde çok sayıda köprüler, hanlar, hamamlar, medreseler ve ticarethaneler yaptıırmış olan ve halkın sevdiği bir bey olduğu belirtildi.
  • Yazarımız Mustafa Afacan’ın dünkü yazısında dikkat çektiği konuyla ilgili bir basın toplantısı düzenleyen ve geniş açıklamalarda bulunan Kastamonu Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi ve Türk Tarih Kurumu Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Cevdet Yakupoğlu, dizinin senaryosunu yazan senaristin yanlış kaynaklardan yola çıkarak araştırma yaptığını ve Yavlak Aslan’ın da dizide anlatıldığı gibi değil tam tersine halkını seven koruyan, hükmettiği şehirlerin gelişmesi için çalışan, son derece hayırsever bir bey olduğunu dile getirdi.

  

 

Selçuklu Devleti’nin Uç Beylerbeyi olan Çobanoğulları Beyliği’nin son hükümdarı Muzafferettin Yavlak Arslan’ın yıllarca Kastamonu ve bölgesinde başarılı bir yönetim sergilemesi, halkının gelişimine ve kalkınmasına önem vermesine dahası Taşköprü başta olmak üzere Kastamonu ve hükmettiği coğrafyada  sayılamayacak kadar hanlar, hamamlar, köprüler , camiler ve tirarethaneler yaptırmasına karşın   ‘Kuruluş Osman’ dizisinde bilinen gerçeğin tam tersinde kötü bir adam olarak anlatılması izleyicilerin kafasını karıştırdı.

Çobanoğulları ve Muzaffereddin Yavlak Arslan ile ilgili bugüne kadar ulusal ve uluslararası  en geniş bilimsel araştırmayı yapan az sayıdaki  bilim insanlarından   olan  Kastamonu Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi ve Türk Tarih Kurumu Bilim Kurulu Üyesi Prof.Dr.Cevdet Yakupoğlu, dün düzenlediği basın toplantısında, Çobanoğulları’nın son hükümdarı Yavlak Arslan ile ilgili dizide anlatılalanların gerçeği yansıtmadığı bilgisini paylaştı.

-YAVLAK ARSLAN HAİN DEĞİLDİ

Türkiye, Azerbaycan, Kırım ve İran Coğrafyası’nda Çobanoğulları Beyliğini başından sonuna kadar çok iyi araştırmış ve bu konuda ulusal ve uluslararası yayınları olan Prof. Dr. Cevdet Yakupoğlu konuyla ilgili görüş ve bilgilerini şöyle sıraladı:

“Ülkemizde geçmiş yıllarda TRT ekranlarında Diriliş Ertuğrul olarak başlayan ve birkaç sezon  süren tarihî dizinin devamı şeklinde, içinde bulunduğumuz sezonda özel bir televizyon kanalında  ‘Kuruluş Osman’ adıyla yeni bir dizi yayına girmiştir. Söz konusu dizide son birkaç bölümdür bazı tarihî şahsiyetlerimizi küçük düşürücü ve hain ilan edici söylemlere, sahnelere yer verildiğine üzülerek şahitlik etmekteyiz.

Öncelikle şunu belirtmekte yarar vardır ki, son yıllarda ülkemizde aynı anda birden çok kanalda Türk tarihini anlatan ve onu yeni nesillere sevdirecek olan tarihî dizilerin gösterimi şahsımızı son derece memnun etmektedir. Bu tarz dizilerin yeni projelerle devamının gelmesini hararetle temenni etmekteyiz.

Ancak her ne sebeple olursa olsun, Türk tarihinde gerçekten yaşamış, tarihî kaynaklarda haklarında malumat bulunan şahsiyetlerimiz hakkında, dizilerde gerçek dışı bilgi ve görsel malzemenin kullanılması asla kabul edilemez. Selçuklular ve Osmanlılar zamanında Anadolu’da yaşamış, faaliyet göstermiş devlet adamlarımız, bilginlerimiz, şairlerimiz, mutasavvıflarımız hepimizin ortak millî- tarihî değerleridir. Bunlar arasında ayrım yapmak, içlerinden birini yükseltmek ve yüceltmek uğruna diğerlerini hain ilan etmek, hiçbir tarihî bilgiyle, vicdani ve ahlaki tutumla bağdaşmaz.

Yukarıda sözü edilen Kuruluş Osman dizisinde son birkaç bölümdür (24-32. bölümler arası), Selçuklulara bağlı Çobanoğulları Uç Beylerbeyliği’nin son hükümdarlarından olan ve Anadolu Türk tarihine büyük hizmetleri bulunan Muzaffereddin Yavlak Arslan ile başında bulunduğu beyliği, dayanaksız bir biçimde karalanmakta, küçük düşürülmektedir.

-İZLEYİCİYE ÇOBANOĞULLARI VE KASTAMONU

 İLE İLGİLİ OLUMSUZ İMAJ YERLEŞTİRİLİYOR

Anadolu Türk tarihindeki varlığı, dönem kaynaklarıyla sabit olan ve en az Ertuğrul Gazi kadar önemli hizmetleri bulunan Yavlak Arslan hakkında dizide keyfi bir kurgunun uygulanması asla kabul edilemez. Dizide Kastamonu’nun adı ile Yavlak Arslan’ın ve sözde kız kardeşi Hazal Hatun’un isimleri birlikte zikredilerek izleyicinin zihinlerine Çobanoğulları Beyliği ve Kastamonu ile ilgili olumsuz imaj doğrudan yerleştirilmektedir. Şöyle ki malum dizide Yavlak Arslan ve Kayı (Osmanlı) obasına sözde gelin gönderilmiş olan kız kardeşi (Hazal Hatun), Kayı obası aleyhine her türlü hile ve entrikaya başvuran, suikastler düzenleyen, gizli cinayetler işleyen, Osman ve kardeşlerini öldürmek için her şeyi yapan, sözde eniştesi Dündar Bey’in kızına bile suikast tertip eden, Moğollarla işbirliği yapan ve Osman’la Moğolların arasını açan kötü karakterler olarak sunulmaktadır.

Bu bilgilerin hangi tarihî kaynaklardan alınmış olduğu doğrusu merak konusudur. Elbette ki hiçbir tarihî kaynakta bu bilgilere rastlanmamaktadır. Yavlak Arslan’ın Kayı obası üzerine dolaplar çevirmesi söz konusu olmayıp, bu obaya gelin giden bir kız kardeşinin varlığı da tarihen sabit değildir.

-DÖNEMİN KAYNAKLARI BELLİDİR

Ek olarak Yavlak Arslan’ın hayatını ele alan yerli – yabancı kaynakların sayısı ve içeriği zaten bellidir. Bunlar; Selçuklu tarihçilerinden İbn Bibi’nin el-Evâmiru’l-Alâiyye (Selçuknâme) ve Aksarayî’nin Müsameretü’l-Ahbâr isimli eserleri, Bizans tarihçisi Pachymeres’in kaleme aldığı Syngrafikai Historiai, Beylikler zamanında yazılmış Anonim Selçuknâme, Osmanlı hükümdarı II. Murad devrinde Yazıcızâde Ali’nin hazırladığı Tevârîh-i Âli Selçuk, Ebu’l-Hayr-ı Rûmî’nin yazdığı Saltuknâme, 1284 tarihli Farsça Gideros Fetihnâmesi ile Yavlak Arslan’ın münşisi (başkâtibi, dış işleri bakanı) Hasan el- Hoyî’nin bu hükümdar için hazırladığı İnşa Risaleleri (yazışma örnekleri)’dir.

Adı geçen bu kaynaklarda Yavlak Arslan’ın ve beyliğin kurucusu olan dedesi Emir Hüsameddin Çoban (Atabey Gazi)’ın hayatını aydınlatıcı kısa ama net bilgiler mevcuttur. Buna göre Hüsameddin Çoban, Selçuklu sultanı I. Alâaddin Keykubâd’ın emriyle Kastamonu’daki Çobanoğulları kuvvetlerinin ve Sinop’taki Selçuklu donanmasının başına geçerek Suğdak şehrini ve bütün Kırım’ı fethetmiş, Kıpçak Türklerini ve Rus kabilelerini yenerek Selçuklu devletine bağlamış, bölgede imar çalışmaları yürüttükten sonra başarıyla Kastamonu’ya dönmüştür (1223-1227). Hüsameddin Çoban aynı zamanda Kayı, Bayat ve Kıpçak gibi Türk boylarının başında Bizans akınlarında da ün kazanmış, devletinin yüzünü ağartmıştır.

-BÖLGEDE YAŞAYAN HRİSTİYANLARA DAHİ ZARAR VERMEMİŞTİR

Onun torunu Yavlak Arslan ise Kırım’dan Kastamonu’ya gelen Selçuklu şehzadesi Mesud’un Konya’da Selçuklu tahtına geçmesi sürecinde (1280-1284) her türlü desteği vererek devlet adamlığı görevini layıkıyla yapmıştır. Hatta Yavlak Arslan’ın oğlu Hoca Nâsreddin de Sultan II. Mesud’un maliye bakanlığına ve danışmanlığına getirilerek Konya’da ikamete başlamıştır. Aynı yıl (1284) Yavlak Arslan, Selçuklu sultanının izni ile Kastamonu’dan ordusuyla hareket ederek bugün Cide ilçe sınırları içinde kalan Gideros İkiz kalelerini Bizans’tan fethetmiş ve Selçuklu devletinin sınırlarını Karadeniz’in batı sahillerinde genişletmiştir. Bu fetih esnasında kaleden esir alınan masum hiçbir Hıristiyan vatandaşa da zarar vermediğini dönemin kaynağı açık olarak belirtmiştir.

-O’NUN DÖNEMİNDE KASTAMONU,

BİLİM ADAMLARININ SIĞINAĞI OLMUŞTUR…

Yavlak Arslan, o çağın meşhur astronomi, coğrafya ve matematik âlimi Kutbeddin Şirazî’yi Kastamonu’da misafir etmiş; bu âlim, yazdığı kıymetli eserini Yavlak Arslan’a sunmuştur. Yine Azerbaycanlı bilgin Hasan el-Hoyî de Kastamonu’da ilim adamlarının sığınağı olarak kabul edilen Yavlak Arslan’ın hizmetinde uzun yıllar çalışmış ve bu şehirde iken yazdığı yedi ayrı eserini ona ithaf etmiştir. Dönemin meşhur ilim adamlarını yanında toplamak ve onları himaye etmek o çağda çoğu Selçuklu sultanına ve hatta Osman Bey’e bile nasip olmamıştır.

Yavlak Arslan, Çobanoğulları Beyliği’ni Selçuklulara bağlı olarak uzun yıllar başarı ile idare etmiştir. Nihayet Sultan II. Mesud’un kardeşi Şehzade Kılıç Arslan’ın Konya tahtını ele geçirmek için çıkardığı bir isyanda, kendisine destek vermeyi reddeden Yavlak Arslan, Kastamonu’da bu şehzade tarafından pusu kurularak  öldürülmüştür (1291). Yavlak Arslan’ın oğullarından Ali Bey ise Bizans akınlarına devam etmiştir.

Sonuç olarak bilinen bütün kaynaklarda Yavlak Arslan’dan ve dedesi Emir Hüsameddin Çoban Bey’den her zaman övgü ile bahsedilmiş, devlete olan bağlılıklarının altı çizilmiştir.

-KIZ KARDEŞİ OBAYA GELİN BİLE GİTMEMİŞTİR

Yukarıda sıralanan bilgiler haricinde bu kaynaklarda Yavlak Arslan’ın Selçuklu devlet politikası haricinde ve kanun dışı olarak bir hadiseye bulaşması, hele hele Moğol casusluğu yapması, beylik olarak daha resmen kurulmamış olan Kayı (Osmanlı) obasına gitmesi, buralarda suikastler tertip etmesi, entrikalar çevirmesi, kız kardeşini bu obaya gelin göndermesi ile ilgili hiçbir bilgi veya imaya rastlanmaz. Bu suçlamaların tarihî realitelere ters düştüğü de zaten belli olmaktadır.

Esasen ilk beylik yılları olan 1280’li yıllarda ve hatta 1290’ların başlarında bile Osman Bey’in Çobanoğulları’na bağlı bir “Uc” savaşçısı olarak hizmet yürüttüğünü merhum Halil İnalcık hoca TDV.  İslam Ansiklopedisi’nin “Osman I” maddesinde zikretmiştir. Bu noktada söz konusu dizide Yavlak Arslan’ın kendisine bağlı ve gaza ile meşgul olan bir Türkmen obasının aleyhinde davranış sergilediği sahnelerin yerine, bu kardeş obaya her türlü desteği vermesiyle ilgili kurgulara ağırlık verilmesi icap ederdi. Kuruluş Osman dizisinde ise Yavlak Arslan ve sözde kız kardeşine atfedilen eylemler, tarihî akışa ters düşecek şekilde ve gerçek dışı olarak işlenmiş, bu şekilde ilgili kanal yayın etiği ihlali gerçekleştirmiş ve maksadının dışına çıkmıştır.

-DİZİLER TARİHİN AKIŞINA TERS OLMAMALI

Tarihî dizilerde ve filmlerde elbette kurgu ve hayal gücü önemlidir, mutlaka kullanılmalıdır. Ancak bu kurgu esnasında kaynaklarca sabit olan tarihî konular değiştirilemez veya şahsiyetler haksız, yersiz şekilde zan altında bırakılamaz. Eğer buna göz yumulursa o zaman başka birileri de kendi isteğine göre ya da reyting uğruna Türk tarihinde istediği tahrifatı yapmaya kalkar. Mesela kurgu olsun ya da dikkat çeksin, heyecan uyandırsın diyerek bir filmde Osman Gazi’yi gizli bir Hıristiyan lider olarak anlatmak, ya da Ertuğrul Gazi’yi Haçlıların gizli bir casusu olarak göstermek cüretine sahip olabilir. Veya Sultan Fatih, İstanbul’u 60 yaşında beli bükük bir ihtiyar olarak fethetmiş, hatta Malazgirt Savaşı, yazın değil de kışın yapılmış gösterilebilir. Bütün bunlar ne denli abes ise ve tepki çekecekse aynı şekilde Yavlak Arslan’ı da amacına ulaşmak için hiçbir sınır tanımayan hain ve işbirlikçi göstermek o derece abes ve onur kırıcıdır.

-BÖLGEMİZDE DERİN ÜZÜNTÜYE NEDEN OLMUŞTUR

Malum dizide Yavlak Arslan’ın ve temsil ettiği Çobanoğulları Beyliği’nin bu durumlara düşürülmesi, pek tabiidir ki bu beyliğin egemenlik alanında bulunan Kastamonu- Safranbolu- Karabük- Bartın, Zonguldak ve Bolu gibi yörelere mensup vatandaşlarımız başta olmak üzere konuya duyarlı izleyiciler tarafından derin bir üzüntü ile karşılanmaktadır. Amacımız tarihî dizilere karşı olmak, ağır tenkitlerle engel çıkarmak değil; milli tarihimizin sağlam bilgilerle, özünü çarpıtmadan yeni nesillere aktarılmasını sağlamaktır.

Yapılan bu hatanın dizinin ilerleyen bölümlerinde telafi edileceğini umar, şahsî tercih kullanarak Türk tarihinin aslını saptırmaya sebep olmaya kimsenin hakkının olmadığını hatırlatırız.”

Kamil Aydın’ın yönetmenliğini yaptığı dizinin yapımcılığını ve Senaryosunu  Mehmet Bozdağ kaleme aldı.

 

 

 

 

 

 

PaylaşTweet
Önceki Haber

Tahta kaşığın 88’lik ustası

Sonraki Haber

MHP’nin 13. İl Kongresi yarın

Benzer Haberler

Kent Müzesi’nde etkinlik
GÜNDEM

Kent Müzesi’nde etkinlik

2 Mayıs 2025
Yaşasın ulusal egemenlik
GÜNDEM

Yaşasın ulusal egemenlik

23 Nisan 2025
Duyuru
MANŞET

Duyuru

5 Nisan 2025
Baro’nun Genel Kurulu yapıldı, Demir güven tazeledi
GÜNDEM

Baro Başkanı’ndan Avukatlar Günü mesajı

5 Nisan 2025
“Oyuncularımla gurur duyuyorum”
GÜNDEM

“Oyuncularımla gurur duyuyorum”

2 Nisan 2025
Kırşehir mesaisi başladı
GÜNDEM

“4” puanlık galibiyet

2 Nisan 2025
Ergin Hoca’dan maça çağrı
GENEL

Ergin Hoca’dan maça çağrı

31 Mart 2025
Valilik’te Bakanlı bayramlaşma
GÜNDEM

Valilik’te Bakanlı bayramlaşma

30 Mart 2025
Sonraki Haber
MHP’de  Emin Çınar dönemi

MHP’nin 13. İl Kongresi yarın

Son Haberler

Kırmızı Şimşek ikinci turda

8 Mayıs 2025

Play-Off niyetine…

4 Mayıs 2025
Kent Müzesi’nde etkinlik

Kent Müzesi’nde etkinlik

2 Mayıs 2025
Kırşehir mesaisi başladı

Kırmızı Şimşek Play-Off‘a hazır: 2-1

28 Nisan 2025
    Please install/update and activate JNews Instagram plugin.
Kastamonu Gazetesi - Kastamonu ve Bölge Haberleri, Kastamonuspor, Şehir Gündemi ve Son Dakika Haberleri

Sitede bulunan özel içeriklerin hakları saklıdır.
Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

Bizi Takip Edin

  • Künye
  • Gizlilik
  • Reklam
  • İletişim

Kastamonu Gazetesi © 2015 • Tüm hakları saklıdır.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • POLİTİKA
  • KÜLTÜR • SANAT • HAYAT
  • SPOR
  • YAZARLAR

Kastamonu Gazetesi © 2015 • Tüm hakları saklıdır.