• Künye
  • Gizlilik
  • Reklam
  • İletişim
Pazartesi, 9 Haziran 2025
Kastamonu Gazetesi - Kastamonu ve Bölge Haberleri, Kastamonuspor, Şehir Gündemi ve Son Dakika Haberleri
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • POLİTİKA
  • KÜLTÜR • SANAT • HAYAT
  • SPOR
  • YAZARLAR
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • POLİTİKA
  • KÜLTÜR • SANAT • HAYAT
  • SPOR
  • YAZARLAR
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
Kastamonu Gazetesi - Kastamonu ve Bölge Haberleri, Kastamonuspor, Şehir Gündemi ve Son Dakika Haberleri
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör

TÜRKÇENİN YENİ MODA DEYİMLERİ: “YAPACAK BİR ŞEY YOK! SIKINTI YOK!”

15 Şubat 2022
NAİL TAN
A A
İnebolu-Ankara İstiklal Yolu’nda Yürüyenler – IX / Şair, Romancı, Hikayeci Aka Gündüz
Share on FacebookShare on Twitter

Pandemik “Covid-19 Dil ve Edebiyatı” yazılarımı hazırlarken yazılı ve görsel medya ile sosyal medya denen karmaşık iletişim dünyasında sıkça kullanılan bir kelime ile iki deyimleşme aşamasındaki söz dikkatimi çekti. Kelime/sözcük “aynen”, sözler ise “yapacak/yapcak bir şey yok”, “sıkıntı yok”.

Dünyanın lehçeleriyle birlikte en çok konuşulan 5-6.dili konumundaki Türkçe, diğer diller gibi canlı bir kültürel varlıktır. Bilim ve teknoloji, sosyal hayattaki gelişmelerle paralel/koşut olarak dilde yeni kelime, terim, atasözü ve deyimler oluşur. Yine söz konusu gelişmeler doğrultusunda bilim ve teknolojiye egemen istilacı, sömürgeci diller değişir. Türkçe 19. yüzyıla kadar Arapça ve Farsçanın etkisi altında varlığını sürdürdü. Nasıl mı? İki dilden de alıntılarla Osmanlı Türkçesi birleşimini oluşturarak. 19. yüzyılda başlayan Fransızca istilası 20.yüzyıl ortalarına kadar sürdü denilebilir. Bu yüzyılın başlarında Amerikan Kolejleriyle Osmanlı Devleti’ne sızan İngilizce II. Dünya Savaşı sonrası ABD yardımlarıyla kökleşti. TED, Robert Kolej/Boğaziçi Üniversitesi, ODTÜ ve diğer kolejler Fransızca ve cılız Almancayı sildi süpürdü. Türkçe her gün İngilizceden ithalat yapar duruma geldi. Hâlen, bu son aşama Devletimiz ve TDK’nin bütün önleyici çabalarına rağmen etkin bir şekilde yaşanmakta.

İşte bu üzücü, iç karartıcı ortamda y,z kuşağı gençler; yazımıza konu sözleri neredeyse ışık hızıyla Türkiye’ye yaydılar. Aslında bu sözler Türkçede vardı. Zaman zaman, yeri geldikçe kullanılıyordu. Ancak, beş dakika içinde bir gencin (şimdi yaşlılar da kullanıyor artık) bu sözleri üçer beşer kez kullandığını görünce, şaşırıp kalıyorsunuz. Çünkü, bu tür yerli yersiz tekrarlar, kullanımlar dilde fakirliğe yol açıyor.

Önce “aynen”den başlayalım. “Evet, tamam, öyle, anlattığın gibi, söylediklerine katılıyorum, istediğini yapacağım”” gibi sözlerimizin karşılığı günümüzde “Aynen!” oluverdi. Bazı şahit olduğumuz konuşma örnekleri:

  • Dışarda yağmur yağıyor, değil mi?
  • Biz sinemaya gideceğiz, sen de gelecek misin?
  • Macera, aksiyon filmine gidelim diyoruz.
  • Sinemadan sonra ders çalışacağız.

Biz söz grubu, dış anlamından kopup başka bir anlam daha kazanır ve toplumda hızla yayılıp herkesin kullandığı yaygın, kalıplaşmış şekle bürünürse deyim hâline gelmiş olur. Bizce, “Yapacak bir şey yok!” ve “Sıkıntı yok!” sözleri, artık iyice yaygınlaşmış, kalıplaşmış ve mecazi anlam kazanmış, yani deyimleşmiştir.

“Yapacak bir şey yok!” dış, görünen yönüyle iki anlam ifade eder: 1. Çalışmak, iş yapmak istiyorum ama görünürde yapacak hiçbir iş, görev, hizmet bulunmuyor. 2. Bir görev, hizmet veya işle ilgili yapılması gerekenlerin tamamını yaptım. Size yapacak bir iş kalmadı.

Sözün günümüzde deyimleşmesini sağlayan mecazi, görünmeyen anlamını ise şöyle açıklayabiliriz: Bir görev, iş, davranış karşısında elinden gelen her şeyi yaptığı hâlde amacına ulaşamama; çaresizliği, başarısızlığı kabullenme ifadesi. Şahit olduğumuz, duyduğumuz bazı günlük kullanımlar:

  • Sabahtan akşama kadar iş arıyorum. Çok yoruluyorum. Yapacak bir şey yok!

***

  • Biizm oğlan matematik ve fen derslerini bir türlü yapamıyor. Yapacak bir şey yok!

***

  • Hanım, gelinle bir türlü geçinemiyor. Her gün kavga. Yapacak bir şey yok!

Gelelim “Sıkıntı yok!” sözüne, deyimine. Sözün görünen, dış, gerçek anlamını şöyle açıklayabiliriz: Yaptığım işte, görevde, sağlığımda canımı sıkacak ters, üzüntü verecek bir durum, sorun bulunmuyor.

Türk Dil Kurumunun güncel Türkçe Sözlük’ünün son baskısında (2011) sıkıntı kelimesinin şu anlamlarının bulunduğu görülmektedir (s.2092): 1. İşsizlik, tekdüzelik, bezginlik vb. sebeplerden doğan ruhsal yorgunluk, cefa, eziyet. 2. Bir bozukluğun, karışıklığın sebep olduğu etkili ve sürekli yorgunluk, mihnet. 3. Yokluk ve parasızlığın yol açtığı geçim darlığı. 4. Bulunmama durumu. 5. Sorun, mesele, sendrom, problem. Sözle ilgili şu deyimler de sözlükte yer almaktadır: Sıkıntı basmak. Sıkıntı çekmek. Sıkıntıda olmak. Sıkıntısı olmak. Sıkıntı vermek. Sıkıntıya düşmek. Sıkıntıya gelememek.

Genellikle halk arasında “sıkıntı” denilince; geçim sıkıntısı, can sıkıntısı, hastalık, sorun, problem, geçimsizlik anlaşılır. “Nasılsın, hâlinden memnun musun, bir derdin sıkıntın var mı?” sorularına da “Sıkıntı yok” cevabı verilir. Ancak, günümüzde yeni kuşakların öncülüğünde sözün; mecazi, yeni bir anlamda daha hem de yoğun, yaygın bir şekilde kullanılmaya başlandığı görülmektedir. Bu anlam; evet, yaparım, yapıyorum, her zaman destekliyorum, düşüncene görüşlerine itiraz etmiyorum, etkilenmiyorum, değer vermiyorum sözleriyle de ifade edilen anlamdır. Günlük konuşmalardan örnekler:

  • Ahmet sana çok kızmış. Çok üzülüyor dargınlığınıza.
  • Sıkıntı yok!

***

  • Akşama konsere gideceğiz değil mi?
  • Sıkıntı yok!

***

  • Güzel sevgilin olsun istemez misin?
  • Sıkıntı yok!

***

  • Bora, üniversitede okuduğu fakülteyi değiştirmek istediğini söylüyor.
  • Sıkıntı yok!

***

  • Üstün başın dökülüyor. Kir pas içindesin. Kendini bırakma böyle.
  • Sıkıntı yok!

Ne diyelim biz? Sayfamızdaki yerimiz doldu taştı ama sözümüz bitmedi. Yapacak bir şey yok! Sıkıntı yok! Aynen!

 

NAİL TAN

 

Etiketler: kastamonuKastamonu gazetesiköşe yazarınailnail tantanyazar
PaylaşTweet
Önceki Haber

Safranbolu’da 9 ilçemizden kalabalık “köy”

Sonraki Haber

YAVER DÜĞMESİ, KÖTÜRÜM ZÜREFA, KATİP DEFTERİ

Benzer Haberler

Kastamonu 2023 Uluslararası Gastronomi Kongresi’ne doğru
NAİL TAN

KTB belgesel film arşivi dijital kullanıma açılırken

27 Aralık 2022
Kastamonu 2023 Uluslararası Gastronomi Kongresi’ne doğru
NAİL TAN

Cumhuriyetimizin Kuruluşunun 100. Yılına Doğru: KASTAMONU’NUN OYNADIĞI ROLÜN BELGELERİ: II

22 Aralık 2022
Kastamonu 2023 Uluslararası Gastronomi Kongresi’ne doğru
NAİL TAN

Kastamonu 2023 Uluslararası Gastronomi Kongresi’ne doğru

16 Aralık 2022
NAİL TAN

ŞAİR, BİLGİN, EĞİTİMCİ SOFUZÂDE MEHMET TEVFİK (SAFOĞLU) EFENDİ DOKTORA TEZİ DE KİTAPLAŞTI

1 Aralık 2022
NAİL TAN

BAŞKENT’TE KASTAMONU GÜNLERİ 17’NİN ARDINDAN

29 Kasım 2022
NAİL TAN

KASTAMONU DOĞUMLU KADIN ROMANCI MÜFİDE FERİDE TEK’İN AY DEMİR ROMANI ÜZERİNE

24 Kasım 2022
NAİL TAN

KASTAMONU DERNEKLER PLATFORMUNUN ANKARA TOPLANTISI ÜZERİNE

3 Kasım 2022
NAİL TAN

NUMAN KARANLIK DADAY ÖYKÜLERİNİ SÜRDÜRÜYOR: DAĞLAR DUMAN

1 Kasım 2022
Sonraki Haber
Anadan oğula, oğuldan torunlara dokuma mirası

YAVER DÜĞMESİ, KÖTÜRÜM ZÜREFA, KATİP DEFTERİ

Son Haberler

İyi bayramlar

İyi bayramlar

6 Haziran 2025
“Hedefimiz daha güçlü bir KSK”

Aygün’den “destek” sözlü bayram ve veda mesajı

6 Haziran 2025
Sakallı Lütfü’nün ardından

Sakallı Lütfü’nün ardından

27 Mayıs 2025
19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız KUTLU OLSUN

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız KUTLU OLSUN

19 Mayıs 2025
    Please install/update and activate JNews Instagram plugin.
Kastamonu Gazetesi - Kastamonu ve Bölge Haberleri, Kastamonuspor, Şehir Gündemi ve Son Dakika Haberleri

Sitede bulunan özel içeriklerin hakları saklıdır.
Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

Bizi Takip Edin

  • Künye
  • Gizlilik
  • Reklam
  • İletişim

Kastamonu Gazetesi © 2015 • Tüm hakları saklıdır.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • POLİTİKA
  • KÜLTÜR • SANAT • HAYAT
  • SPOR
  • YAZARLAR

Kastamonu Gazetesi © 2015 • Tüm hakları saklıdır.