“AB üyesi iseniz daha güçlüsünüz”

Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Faruk Kaymakcı,Kastamonu Üniversitesi Bilgehan Bilgili Konferans Salonu’nda düzenlenen “AB Sürecimiz ve Gençler için Fırsatlar” konferansındayaptığı konuşmada, AB’nin değerler birliği olduğunu, Türkiye’nin AB sürecinin diğer coğrafya ve ülkelerle ilişkisini sekteye uğratmayacağını söyledi.

“AB’ye üye olduğumuz zaman ‘Afrika’yı unutacağız, Asya’ya sırtımızı döneceğiz’ diye bir şey yok. ‘Orta Doğu ile bütün ilişkilerimizi keseceğiz, üyelik sürecinde Türk dünyasını haritada sileceğiz’ diye bir şey yok. AB üyeliği bunlarla çelişen bir şey değil. AB üyesi iseniz daha güçlüsünüz” diyen Kaymakcı, 15 Temmuz’un Türkiye AB ilişkilerindeki en önemli kırılma noktalarından birisi olduğunu ifade etti.

Konuşmasında AB’nin değerler birliği olduğunu söyleyen ve Türkiye’nin AB sürecinin diğer coğrafya ve ülkelerle ilişkisini sekteye uğratmayacağını belirten Kaymakcı, “Biz Avrupa Birliği’ne üye olduğumuz zaman ‘Afrika’yı unutacağız, Asya’ya sırtımızı döneceğiz’ diye bir şey yok. ‘Orta Doğu ile bütün ilişkilerimizi keseceğiz, üyelik sürecinde Türk dünyasını haritada sileceğiz’ diye bir şey yok. Bütün Avrupa ülkelerinin bu saydığımız coğrafyalardaki ekonomik ilişkileri bizden daha fazla. Avrupa Birliği üyeliği bunlarla çelişen bir şey değil. AB üyesi iseniz daha güçlüsünüz. AB’nin etiketini de kullanabilirsiniz. ‘AB’ye üye olacaksınız dolayısıyla siz Afrika ile konuşmayın, Orta Asya ile ilişkileri kesin’ gibi bir durum yok. Bunlar birbirine alternatif değil.” diye konuştu.
Türkiye’nin AB üyelik sürecinin ilerlediği dönemde, bu coğrafyalarda en etkin ülke olduğunu vurgulayan Kaymakcı, “Çünkü AB’ye üye olacağımızı gören birçok bölge Türkiye’ye daha çok yatırım yaptı, ilişkiye girdi. Biz diğer bölgelerde de daha yoğunlukta bir ilişkiye girmek istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kaymakcı, mültecilerin durumuna ilişkin şunları kaydetti:
“Mülteci sorunu önemli bir sorun. Biz 2016’da mülteci sorununu avantaja çevirdik ama 15 Temmuz hain darbe girişimi süreci değiştirdi. AB ‘Suriye’deki sorun benim meselem değil, ben sadece yardım eder, işime geleni ülkeme alırım’ diyor. Almanya 2014’ten bu yana birçoğu Suriyeli olmak üzere 1,2 milyon kişiyi kendi ülkesine aldı. AB bu konuda oldukça maddiyatçı, matematiksel davranıyor. Bizim gibi ‘ekmeğimizi bölüşelim’ anlayışında değil, hesaplı yaklaşıyor. Vermek istediği kadar yardımı veriyor. Bundan sonra AB ile Suriye’nin kuzeyinde geri dönüşleri teşvik eden ortak politikalar istiyoruz. AB’nin Türkiye’nin İran sınırında yaptığı çalışmalara destek vermesini istiyoruz. Afganistan’da Suriye’de, genç beyinlerin kendi ülkelerinde kalmalarını sağlayacak projeler yapmak istiyoruz.”
Kopenhag kriterlerinin AB ile aramızdaki en önemli sorun olduğunu aktaran Kaymakcı, “Bence AB ile en önemli engel, sorun Kopenhag kriterleri. Türkiye Kopenhag siyasi kriterleri konusunda çok daha iyi bir noktaya geldiği an birçok sorun çözülür. Biz Kopenhag siyasi kriterlerini yeterince karşıladığımız için 2005’te katılım müzakereleri başladı, 16 fasıl açılmıştı.” değerlendirmesinde bulundu.
Kaymakcı, 15 Temmuz sürecinin AB ilişkilerini sekteye uğrattığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“AB ilişkilerinde Türkiye Cumhuriyeti’nin bana göre en iddialı dönemi 1999-2005 arası dönem. O dönemde Avrupa Birliği Türkiye’nin yaptıklarına ‘sessiz devrim’ dedi. Bunu bu hükümet yaptı arkadaşlar. 15 Temmuz hain darbe girişimi Türkiye AB ilişkilerindeki en önemli kırılma noktalarından biridir. 2016’dan beri Türkiye maalesef güvenlik odaklı politikalar izlemek zorunda kaldı. O tarihe kadar reformlar, açılımlar yapan Türkiye birdenbire kendini korumaya alıp güvenlik politikalarına ağırlık verdi.” AA
Konferansın sonunda Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal,
Kaymakcı’ya hediye takdim etti.
Konferansa, Kastamonu Valisi Avni Çakır, Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu, MHP Kastamonu İl Başkanı Emin Çınar, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. AA