• Künye
  • Gizlilik
  • Reklam
  • İletişim
Cumartesi, 21 Haziran 2025
Kastamonu Gazetesi - Kastamonu ve Bölge Haberleri, Kastamonuspor, Şehir Gündemi ve Son Dakika Haberleri
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • POLİTİKA
  • KÜLTÜR • SANAT • HAYAT
  • SPOR
  • YAZARLAR
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • POLİTİKA
  • KÜLTÜR • SANAT • HAYAT
  • SPOR
  • YAZARLAR
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
Kastamonu Gazetesi - Kastamonu ve Bölge Haberleri, Kastamonuspor, Şehir Gündemi ve Son Dakika Haberleri
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör

Köy sevgisi

22 Ağustos 2022
MUSTAFA ESKİ
A A
Denetim yok, yaptırımda yok
Share on FacebookShare on Twitter

Birkaç hafta önce, İsmail Hakkı Uzunçarşılı’nın yüz yıl önce kaleme aldığı “Milletin Sahip ve Efendisi Köylüdür” başlıklı makalesini tanıtmıştım. Sosyal medyada geniş yankı buldu.

Son yıllarda şehirden köye bir özlem başladı. Çocukluğu köyde geçmiş olanları anlarım ama diğerleri köy hayatını bilmez. Köy kahvaltısı, çoban salatası kulağa pek hoş geliyor. Bizim  insanımız köyü görmeden güzelleme yapıyor. Köyde aktif yaşamakla misafir olarak yaşamak çok farklıdır.

Köylerimiz uygarlığın nimetleriyle son elli yıl içinde tanıştı. Her şeyden önce yollar yapıldı. Elektriğe kavuştular; televizyon, buzdolabı, çamaşır makinesi gibi modern araçlar evlere girdi. Özellikle televizyon insanların gözünü açtı. Şimdi internet yaygınlaşıyor. Cep telefonu herkeste var.

Bugün insanları köyde tutamıyoruz. İç göç devam ediyor, üretim büyük ölçüde düştü. Bunlar nasıl çözülecek? Üretmeyen köylü hem kendini hem de ülkeyi sıkıntıya sokar. Herkes konuşuyor ama sonuç meydanda.

Bizim lisenin tarih öğretmeni İsmail Hakkı Uzunçarşılı, 1921’de yazdığı Köy Sevgisi başlıklı makalesinde, köye bakışımızı çok güzel analiz etmiş. Okuyalım; günümüzle kıyaslamayı siz yapın:

“Herkes köyleri ve köylüleri sever. Kime sorsanız size köye karşı ruhunun meftuniyetinden, köylülere karşı kalbinin muhabbetinden bahseder. Fakat çok kimsenin dudaklarında, evet yalnız dudaklarında gezen bu çifte muhabbetin, bazı köyleri ve köylüleri sevmek muhabbetinin üstündeki yaldızı kaldırınca altından ca’liyetin(yapmacık) sırıttığını görürüz! Köyü severim derken yanlışlık, köylüyü severim derken riyakârlık yaptığımızın belki de farkına varmayız. Herkes köyü severmiş: Hayır, bizler köyü değil köyün zevkini severiz. Ben daha çirkin bir köyü seven bir köylü dostu görmedim. Sonra köylüleri sevdiğinden bahsedenlere de her vakit kulak asmayın. Onlar bunu, köylüyü sever görünmenin bir meziyet addedileceğine inandıkları için yaparlar.

“Ah bu zavallı köylü” diye her gün acıklı mersiyeler okuyan gençler bilirim ki, ellerine fırsat geçince, ellerinden kırbaç düşmedi. Ne yapalım, el ile dil her vakit beraber gitmiyor. İyi yazıp da iyi söyleyemeyenler gibi, iyi söyleyip fena yapanlar da vardır! Köylüyü sevmeyip de sever görünenler ne kadar kızılacak adamlarsa, köyü sevmediği halde, kendisini cidden seviyorum zanneden safdiller de o kadar gülünçtür.

Şehirlerin mütefessih (kokmuş) havası içinde ruhumuz boğulur. Şehirlerin gürültüleri içinde fikirlerimiz dumanlaşır. Şehirlerin ağır sıcağı altında kalplerimiz daralır, o zaman “Ah bir köye gitsem.“ deriz. Köy o zaman nazarımızda hayalî bir cennettir. Saf ve temiz havası, beyaz köpükler saçan ırmakları, üzerinde koyunlar otlayan yeşil çimenleri ile insana saadet veren bir cennet.

Orada meyveli ağaçların renkli manzaraları vardır. Orada güneşin buğuları içinde altın başlarını sallayan başaklar vardır. Ve o akşamlar, bazı genç şairlerimizin terennüm ettiği gibi durgun ve sakin değildir. Köylerin bütün gürültüsü akşamlarında toplanır. Koyun sürüleri meleyerek ağıllarına, inekler böğürerek yavrularının yanına, beygirler kişneyerek ahırlarına dönerler. Köylerde sakin ve durgun olan akşamlar değil gecelerdir. Gecelerin akşamlara bitişik zamanlarında bile bütün evler uyumuş, bütün sürüler uyumuş, hatta bütün ağaçlar uyumuştur. Uyanık olarak biz yalnız gökte yıldızların kıpırdaşan gözleri ve köyde köpeklerin kapanmayan ağızları vardır. O gözlerden nur, ağızlarından gürültü dökülür!

İşte köy hayatına bayılanlar köyü değil köylerin bu güzelliklerini severler. Fakat köylerin güzelliğini sevmek köyleri sevmek değildir. Bu, köyden ziyade bizim hodbinliğimize ait bir sevgidir. Bu, huzur ve sükûnet içinde yaşamak sevgisi; bu, bizim vücudumuzun ve dimağımızın istirahat sevgisi; bu, köylerin şiirinin sevgisidir. Yoksa mesela köylerin yalnız güzelliklerini görüp ağlayan ruhlarını görmüyorsak, köylerin yalnız kıyafetlerindeki pislikten tiksinip ruhlarındaki safveti anlamıyorsak, köylerin yalnız cehaletlerinden şikâyet edip onların dimağlarına birkaç lem’a bırakmayı ulvî bir zevk halinde duymuyorsak, velhasıl bir cümle ile köyün ve köylünün hıçkırığı bizde de bir hıçkırık yapmıyorsa, nafile kendimizi aldatmayalım, bizde köy sevgisinden eser yoktur.

Köyü köy olduğu için sevmek. İşte köy sevgisinin düsturu budur. Köyü köy olarak sevmeyen bir kimsenin nazarında hiç çirkin köy olmaz. Yeşil ağaç arasında beyaz sıvalı evleriyle gülümseyen bir köy ne ise kızgın kayalar altında kerpiçten evleriyle kavrulan bir köy de odur. Peki, bir adamı köyü köy olduğu için sevip sevmediğini ne ile anlayacağız! Bunun mi’yarı(ölçü) gayet basittir. O adamın köylüyü sevip sevmemesiyle. Köylüyü seven her köyü sever. Milletini sevenlerin vatanını seveceği gibi. Bizde yazın köylerde sayfiyeye çıkan her sınıf şehirli vardır. Fakat dikkat ediniz, hiçbiri köylü ile temas etmez. Hepsi kendi bahçeleri ortasında, kendi çocukları arasında, köyün bayırları üstünde köylüye biraz yukarıdan bakarak yaşarlar. Onlara sorarsan sürdükleri köy hayatıdır. Hâlbuki onlar şehirdeki evlerini köye nakletmekten başka bir şey yapmadılar. Yalnız bu ikinci evlerinde süt, yoğurt biraz fazladır, işte o kadar.

Yalnız sayfiye için köyde oturanlar değil vazife ile köye gidenler bile köylü ile temas etmez. Temastan maksadım köylere sık sık gidip gelmek ve bütün köylüyü silsilesi ile tanımak da az değildir. Eğer böyle olsaydı köylülerin en aziz dostları jandarmalar ile tahsildarlar olmak icap ederdi. Köylü ile temas demek, bence köylüye bütün kalbini açmak ve köylünün bütün kalbini açtırmak demektir. Korkmayınız, köylü kalbi kilitsiz kapıya benzer. Ne anahtar ister, ne maymuncuk! Hulâsa edeyim: Köyü seviyor musun? Öyle ise köylüyü sev. Köylüyü seviyor musun, öyle se onun kalbini kazan. Ne ile mi diyeceksin? Kendi kendini ona ve onu hiç olmazsa kendine müsavi tutarak.

Birkaç sene evvel tanıdığım bir nahiye müdürüne sormuştum: Nasıl, köylüye kendini sevdirdin mi?

Cevap verdi: Sevdiklerini bilmiyorum ama korktuklarını biliyorum.

Korkutmak, korkutmak. Fakat düşünmüyoruz ki, korkunun sinesinde nefret vardır.

Biz sevmekle sövmeği, saygıyla korkuyu, korkuyla hürmeti birbirine karıştırdık. Sen evvela hürmet ettir. O, saygıyı da kendiliğinden doğurur. Lakin evvela korkutayım deme. Çünkü korkunun doğuracağı ilk uğursuz çocuk nefrettir.”

 

PaylaşTweet
Önceki Haber

Mevzunun “şapka” olmadığını anlayamadık

Sonraki Haber

Tarım-GFE yıllık yüzde 134,96 arttı

Benzer Haberler

Hutbe üzerine bir yazı
MUSTAFA ESKİ

 Uçup giden yıllar

26 Aralık 2022
Hutbe üzerine bir yazı
MUSTAFA ESKİ

Zor günler bekliyor

19 Aralık 2022
Hutbe üzerine bir yazı
MUSTAFA ESKİ

Ulaşım ve yol

12 Aralık 2022
Hutbe üzerine bir yazı
MUSTAFA ESKİ

İsmet İnönü’nün ilk yurt gezisi

5 Aralık 2022
Hutbe üzerine bir yazı
MUSTAFA ESKİ

Kastamonu’da akademik hayatın 40. yılı

29 Kasım 2022
Hutbe üzerine bir yazı
MUSTAFA ESKİ

Örnek bir tarihçi: İsmail Hakkı Uzunçarşılı

21 Kasım 2022
Hutbe üzerine bir yazı
MUSTAFA ESKİ

Yemek yarışı

14 Kasım 2022
Hutbe üzerine bir yazı
MUSTAFA ESKİ

Şehirlere değer katanlar

7 Kasım 2022
Sonraki Haber
Tarım-GFE yıllık yüzde 134,96 arttı

Tarım-GFE yıllık yüzde 134,96 arttı

Son Haberler

Kent Müzesi Bilim Günleri’nin 11. konuğu Saadet Özen

Kent Müzesi Bilim Günleri’nin 11. konuğu Saadet Özen

18 Haziran 2025
Legem Yayınevi: Hukuk Dünyasının Güvenilir Kaynağı

Teksan ile Kesintisiz Enerji Çözümlerine Ulaşın

16 Haziran 2025
Mazlum: Sakarya’nın Lezzet Mirasından Dünyaya Açılan Bir Çikolata Markası

Mazlum: Sakarya’nın Lezzet Mirasından Dünyaya Açılan Bir Çikolata Markası

16 Haziran 2025
Legem Yayınevi: Hukuk Dünyasının Güvenilir Kaynağı

Legem Yayınevi: Hukuk Dünyasının Güvenilir Kaynağı

16 Haziran 2025
    Please install/update and activate JNews Instagram plugin.
Kastamonu Gazetesi - Kastamonu ve Bölge Haberleri, Kastamonuspor, Şehir Gündemi ve Son Dakika Haberleri

Sitede bulunan özel içeriklerin hakları saklıdır.
Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

Bizi Takip Edin

  • Künye
  • Gizlilik
  • Reklam
  • İletişim

Kastamonu Gazetesi © 2015 • Tüm hakları saklıdır.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • POLİTİKA
  • KÜLTÜR • SANAT • HAYAT
  • SPOR
  • YAZARLAR

Kastamonu Gazetesi © 2015 • Tüm hakları saklıdır.