Özel Kastamonu Anadolu Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Ergin, 4 Şubat Dünya Kanser Günü nedeniyle önemli açıklamalarda ve uyarılarda bulundu. Asrın hastalığı olarak bilinen kanserin, her yıl dünyada 10 milyona yakın can aldığını ifade eden Uzm. Dr. Ahmet Ergin; Kanserin kayıtlara göre, dünya çapında ikinci önde gelen ölüm nedeni olduğunu ancak, erken teşhisin hayat kurtardığını ifade etti.
Özel Kastamonu Anadolu Hastanesi İç Hastalıkları (Dahiliye) Uzmanı Dr. Ahmet Ergin, 4 Şubat Dünya Kanser Günü nedeniyle önemli açıklamalarda ve uyarılarda bulundu. Asrın hastalığı olarak bilinen kanserin, her yıl dünyada 10 milyona yakın can aldığını ifade eden Dr. Ergin, “Bu hastalığa karşı toplumsal bilinci artırmak ve dikkat çekmek için 4 Şubat tarihi Dünya Kanser Günü olarak belirlendi” dedi.
Kanserin, kayıtlara göre dünya çapında ikinci önde gelen ölüm nedeni olduğunu ancak yaygın kanser türlerinin en az üçte birinin önlenebilir olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Ahmet Ergin, “Her yıl 4 Şubat günü, tüm dünya genelinde ‘Dünya Kanser Günü’ olarak anılmaktadır. Böyle bir gün ile kanser farkındalığı artırılarak birçok kanser türünün erken dönemde tarama yöntemleri ile tespit edilmesi amaçlanmaktadır. Tüm dünyada en sık görülen ve en çok ölüme neden olan akciğer kanseri, sigara ile ilişkisini en net bildiğimiz kanser türü. Bunun yanında erkeklerde prostat kanseri, kadınlarda meme kanseri, her iki cinste bağırsak kanseri, çocuklarda ise lösemiler sık görülmekte” ifadelerini kullandı.
“ERKEN TANI EN ÖNEMLİ SİLAHIMIZ”
Rutin tarama programları ile birçok kanser türünün erken evrede tespit edilebildiğine ve kanserli bölgenin tedavi edilerek kişinin eski sağlıklı günlerine dönebildiğine dikkat çeken Özel Kastamonu Anadolu Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Ergin, şu bilgileri verdi: “Çoğumuz ailemizin yakın bir ferdini bir kanser çeşidinden kaybetmişizdir. Tanı koyulması ile hem hastanın hem de yakın aile bireylerinin hayatını alt üst eden bir düşmandan bahsediyoruz. Modern tıptaki tüm ilerlemelere rağmen tedavi aşamasında hala çok yeterli değiliz. Bu yüzden erken tanı hala elimizdeki en önemli silah konumunda. Meme kanseri, rahim ağzı kanseri ve kolon kanseri, ülkemizde rutin tarama programları yapılan kanser türleridir.
40-50 yaş aralığındaki kadınlar 2 yılda bir kez; 50 yaşından sonra ise yılda bir mamografi ile meme kanseri açısından taranmalıdırlar. 40 yaş öncesinde ise kadınların kendi kendine meme muayenesi yapmayı öğrenmeleri çok önemlidir. Daha önceleri ‘smear testi’ ile taraması yapılan rahim ağzı kanserinin ise taraması artık HPV-DNA testi ile yapılmaktadır. KETEM ve aile sağlığı merkezlerinde 30-65 yaş arasındaki kadınlar bu testi 5 yılda bir kez ücretsiz olarak yaptırabiliyorlar. Kolon kanseri için ise 45 yaşından sonra yıllık dışkıda kan tetkiki, 5 yılda bir kez ise kolonoskopi ile tarama yapılması önerilmektedir.
AİLEDE KANSER TANISI OLANLAR DİKKAT!
Ailesinde kolon kanseri olan bireylerde tarama programlarına çok daha genç yaşlarda başlanması önerilmektedir. Sağlık Bakanlığı’nın rutin tarama programında olmamakla beraber 30 yıldan uzun süredir günlük ortalama 1 paket sigara kullanan kişilere, 55 yaş sonrasında yılda bir kez düşük doz akciğer tomografisi çekilmesi önerilir. 45 yaşından sonraki herkesin bir yakınması olmasa bile 5 yılda bir kez endoskopi ile mide kanseri açısından taranması önerilir.
“İLİMİZDE TİROİT NODÜLLERİNE SIK RASTLANIYOR”
Özellikle şehrimizde sık gördüğümüz tiroit nodüllerinin ultrasonografi ile yakın takip edilmesi ve gereğinde iğne biyopsisi yapılarak tiroit kanserleri erken dönemde tespit edilebilmektedir. Bunun dışında özellikle yaşlı bireylerde idrarda kan ‘hematüri’ görülmesi mesane kanseri; işeme güçlükleri, idrarda çatallanma prostat kanseri habercisi olabilir. Gece terlemesi, istemsiz kilo kaybı, herhangi bir enfeksiyona bağlı olmayan yüksek ateş, lenf düğümü kanseri ‘lenfoma’ habercisi olabilir. Rutin kan tetkiklerinde tespit edilen kansızlık ‘anemi’, yaşlılarda yeni gelişen kabızlık bağırsak kanserinden kaynaklanıyor olabilir.
Sık görülen kanser türlerinden, kısaca başlangıç bulgularından ve tarama yöntemlerinden bahsettik. Fiziksel aktivitemizi artırarak, sigarayı bırakarak, işlenmiş gıdalardan mümkün olduğunca uzak durarak, mevsiminde sebze ve meyve tüketimini artırarak, nasıl mümkün olur bilemiyorum ama stresten uzak kalarak kanser riskimizi azaltabiliriz. Kansere yakalanmadan, sevdiklerimizle huzur içinde yaşayabildiğimiz bir ömür dileği ile sağlıcakla kalınız.”
Mustafa Balcı
Foto: Ahmet Ergin
