Yunan Alpha TV kanalı için yöresel lezzetlerimizin çekimini yapan Maria Ekmekcioğlu ile turizm üzerine konuştuk.
Bir dönem Haliç Üniversitesi’nde Gastronomi eğitimi veren ve önümüzdeki yıl Okan Üniversitesi’ne Gastaronomi hocası olarak göreve başlayacağını söyleyen Maria Ekmekcioğlu, sorularımızı cevaplarken Kastamonu’nun turizm açısından sahip olduğu potansiyele sık sık işaret etti.
– Söyleşimize Ekmekcioğlu soyadının kısa hikyasiyle başlayalım…
M.E: Safranbolu ilçesinde fırıncılık yapan dedelerim, soyadı kanununun çıkmasıyla Ekmecioğlu soyadını almışlar. Bu söylediğim mübadele öncesi… O günden bu yana bu soyadını taşıyorum. Safranbolu’da dedemizden kalan tarihi konağımızı Karabük Vailiği’nin müze haline getirmiş olduğunu gördüm ve çok sevinip teşekkür ettim.
– Kastamonu’da sizi etkileyen neler gördünüz?
M.E: Bir iki günde gezip gördüğüm anlatılacak tarihi yerleriyle örülü çok şey var. Kalesinden ve kulesinden baktığımda işlenmeyi bekleyen bir turizm madeni ve cevheri var. Bu cevher acaba neden işletilemiyor merak ettim. Doğal hali korunmuş ,çok güzel bir şehirden sözlerimi uzatmadan kısaca bahsetmek isterim.
Şehrin ara sokaklarının kıymetini ve güzelliğini mutlaka şehri yönetenler ortaya çıkartmalı. Şehrin eski çarşıları inanılmaz güzellikte. Bu güzel çarşılarınızı mutlaka ortaya çıkarmalısınız. Bir şehirde eğer kale varsa, mutlaka o şehirde anlatılacak çok efsane ve hikaye de olur. Eski çarşılarına, kalesine, saat kulesine tarih kokan sokaklarına ben bayıldım.
– Bahsettiğiniz güzellikler size nasıl bir hayal kurdurdu?
M.E: Mesela pastırmalı ekmeği, etli ekmeği, mantarlı ekmeği ara sokalarda köşebaşı dükkanlarda hanımlar yapmalı. Tabi bu söylediklerim salonlarda da yapılmalı. Gördüğüm eski çarşılar bana bu güzel şehirde nostalji yaşattı.
– Gittiğiniz başka şehirlerde bu duyguyu yaşamadınız mı?
M.E: Evet böyle güzel unutulmayacak bir nostaljiyi Mudanya’da da yaşadık. Tirilye’de yaşadık. Çok önemli bir şey daha söylemek istiyorum. Gaziantep’te, Kastamonu’da çok güzel bir misafirperverlik gördük. Kullandığım bir ilaç vardı. Pazar günü olmasına rağmen sizin bir hemşeriniz eczane eczane dolaşıp ilacımı bulup bana getirdi.
– Kastamonu’da turizme bakışınız?
M.E: Kastamonu’nun meydanı gerçekten çok güzel bir meydan olarak ilk gözüme takıldı. Turizm çeşidi bol. Gastronomide önemli bir yer tutabilirsiniz. Pideleriniz var. Kebaplarınız var. Pastırmanız var. Helvanız var. Şam tatlısı satanı da gördüm. Sarımsağınız var. Siyez bulgurunuz var. Gastronominiz iyi. Turizm değerlerinizi ve yöresel lezzetlerinizi ortaya çıkarmalısınız. Bu saydığım değerleri ortaya çıkardığınızda turizmde ve gastronomide aranan ve akla gelen masal gibi bir şehir olursunuz.
– Gastronomi hocasısınız. Gastronominin turizmdeki önemi artacak mı sizce?
M.E: Gastronomi dünyada bir moda akımı gibi, lezzet turizminde kendini göstermeye başladı. Gastronomi akımından sizin şehriniz de faydalanmalı.
– Nasıl başarabiliriz bunu sizce?
M.E: Gastronomi dernekleri ve lezzetler konusunda, yazı yazan gazeteleri, yemek yazarlarını ve televizyonları tanıtım için sık sık davet etmelisiniz. Onlar mutlaka bu güzel şehir için güzel yazılar yazacaklardır.
– Siz de yöresel lezzetlerimizin çekimlerini yaptınız. Yaptığınız bu çekimleri dünyada kaç ülke izleyecek?
M.E: 180 ülke insanı Alpha ekranlarından izleyecek. Yurtdışına gitmiş bu ülkelerde yaşayan Kastamonulu ve Türkler de özlem duyarak izlemiş olacaklar. Buralar iyi tanınınca otobüsler dolusu, uçaklar dolusu insan mutlaka gelecektir.r.
– Anadolu insanının diğer milletlere göre özelliği sizce ne?
M.E: Anadolu insanının sıcak, misafirperver, ekmeğini sofrasını paylaşan, yürekleri sevgi dolu insan olma özelliğine sahip olduğunu söylerim.
– Son olarak sizin söylemek istediğiniz bir şey var mı?
M.E: Kastamonu ‘da Vedat Tek Restorasyon ve Anı Merkezinde kurulu olan müzelere hayran oldum. Pastırmanın tadı gerçekten çok güzeldi. Tarihi sokakları etkileyici. Ben şunu söylemek istiyorum. ‘Haydi Kastamonu gösterin bu güzelliklerinizi’ diyorum.
Maria Ekmekcioğlu ile yaptığımız turizm ağırlıklı gecikmeli yazımı tamamlamanın huzuruyla bir başka söyleşilerde buluşmak üzere mutlu kalın. Saygılarımla
TURGUT YILMAZ
