105 yaşındaki Huriye Kastamonulu: – “Atatürk’ü gördüğüm günü unutmuyorum. Gözümün önüne geliyor. Rüyama bile giriyor, Allah biliyor”
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 1925 yılında Şapka İnkılabı için Kastamonu’ya geldiği günü, 105 yaşındaki Huriye Kastamonulu unutamıyor.
Saraçlar Mahallesi’nde tek başına yaşamını sürdüren Kastamonulu’nun 4 çocuğu ve 9 torunu bulunuyor. Huriye Nine, gazetecilere yaptığı açıklamada, Atatürk’ü dünya gözüyle görme şansı bulmaktan mutluluk duyduğunu söyledi.
Atatürk’ü 1925’te Şapka İnkılabı için Kastamonu’ya gerçekleştirdiği ziyareti sırasında gördüğü aktaran Kastamonulu, “Öğretmenlerimiz ‘Atatürk geldi, sizi öğleden sonra götüreceğiz.’ dedi. Bizi sıraladılar, ‘Atatürk’ü dinleyin.’ dediler. O gün hocamız bile ağladı.” dedi. Atatürk’ün bir konakta nutuk verdiğini ve herkesin alkış tuttuğunu anlatan Huriye Kastamonulu, “Bize şapkasını çıkararak selam verdi. Bastonu da koltuğunun altındaydı. O gün mutluyduk. ‘Ata’mızı gördük.’ diye arkadaşlarımızın hepsi sevindi.” ifadesini kullandı.
Huriye Kastamonulu, Atatürk’ün gözlerini gördüğünde öğretmenine “Benim gözlerime benziyormuş” dediğini belirterek, şunları kaydetti:
“Herkes ‘Çok yakışıklı’ demişti. Kurtardı her yeri, ‘Atatürk’ümüz ölmesin’ diye el çırptık. Memleketimize geldi diye sevindik. Atatürk’ü gördüğüm için çok seviniyorum. Atatürk’ü gördüğüm günü unutmuyorum. Gözümün önüne geliyor. Rüyama bile giriyor, Allah biliyor. ”
Atatürk’ün öldüğünü annesi ve babasından duyduğunu belirten Kastamonulu, “Ata’mız ölmeseydi keşke” diye çok ağladıklarını her 10 Kasım’da üzüldüğü ve Atatürk için dua ettiğini kaydetti.
“Mavi gözlerini hiç unutmuyor”
Kastamonulu’nun en küçük kızı Hatice Koşanoğlu da dedesinin annesini nüfusa geç yazdırdığı için 93 yaşında gözüktüğünü, aslında 105 yaşında olduğunu söyledi. Annesinin her zaman Atatürk’ü gördüğünü torunlarına ve çevresine anlattığını dile getiren Koşanoğlu, “Annem o gördüğü günü hiç unutmuyor. Devamlı ‘Gözümün önüne geliyor.’ diyor. Bize de anlatıyor fötr şapkası, bastonu, pardösüsü, mavi gözlerini hiç unutmuyor. ‘Çok yakışıklıydı’ diyor. Hepimiz mutlu oluyoruz konuştukça, gurur duyuyoruz.” dedi.
Erkut Kargın (AA)
