Almanya’dan nisan ayında arabasını satarak dünya turuna çıkan emekli marangoz Penner, 3 bin kilometrelik yürüyüşünün ardından Kastamonu’nun Abana ilçesine ulaştı. Penner, “Türkiye Alman medyasının gösterdiği gibi huzursuz bir ülke değil. Turuma çıkarken arkadaşlarım bana, ‘Türkiye’den karayoluyla geçme, deniz yolculuğuyla Gürcistan’a ulaş.’ dediler. Gezdiğim ülkelerin hepsi güzel ama en iyisi Türkiye. Burası bir başka. Herkes bana kardeş gibi davrandı, hiç kötü bir insanla karşılaşmadım” dedi.
Dünya turu için yola çıkan ve 3 bin kilometrelik yürüyüşün ardından Kastamonu’nun Abana ilçesine ulaşan Alman vatandaşı Kuno Penner (67), ülkesindeki olumsuz algının aksine Türkiye’de huzur ortamının ve misafirperverliğin bulunduğunu dile getirdi.
Emekli marangoz Penner, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Almanya’dan başladığı yolculuğu boyunca günde ortalama 33 kilometre yürüdüğünü ve 3 bin kilometreyi bu şekilde katettiğini belirtti.
Dünya turuna çıkmak için arabasını sattığını anlatan Penner, gençliğinde koşuyla uğraştığını, hayatı boyunca koruduğu formunun verdiği avantajla hayalini gerçekleştirmek için ilk adımı 15 Nisan’da attığını söyledi.
Dünya turu için yola çıkan ve 3 bin kilometrelik yürüyüşün ardından Kastamonu’nun Abana ilçesine ulaşan Alman vatandaşı Kuno Penner (67), ülkesindeki olumsuz algının aksine Türkiye’de huzur ortamının ve misafirperverliğin bulunduğunu dile getirdi. ( Semih Yüksel – Anadolu Ajansı )
Penner, sağlığı yerindeyken turunu tamamlamak istediğini vurgulayarak, “Hayatım boyunca hep dünyayı gezerek görmek istedim. Bunun için yeterli zamanım vardı ve sağlığım da yerindeydi. Yaşım daha fazla ilerlemeden bu tura çıktım.” dedi.
Çadır, uyku tulumu, ocak, birkaç yedek elbise ile dört takım ayakkabıyı koşucuların kullandığı tekerlekli araca yüklediğini ifade eden Penner, “Bu arabayı belime bağlayıp peşimde sürüklüyorum. Bu şekilde yolculuğuma devam ediyorum. Şu ana kadar hiçbir sorun yaşamadım. Yalnızca sol ayak kasımda 3 gün süren bir ağrı oldu ama fazla sürmedi.” diye konuştu. – “Türkiye Alman medyasının
gösterdiği gibi huzursuz bir ülke değil”
Tur kapsamında birçok ülkeyi görme fırsatı yakaladığına dikkati çeken Penner, Avusturya, Macaristan, Hırvatistan, Sırbistan, Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan’ı geçerek Edirne’deki Kapıkule Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye giriş yaptığını aktardı.
Penner, seyahati süresince geçtiği ülkeler arasında en çok Türkiye’nin misafirperverliğine hayran kaldığını vurguladı.
Türk insanının kendine cana yakın davrandığını söyleyen Penner, şunları belirtti:
“Burası, Alman medyasının gösterdiği gibi kötü ve huzursuz bir ülke değil. Turuma çıkarken arkadaşlarım bana, ‘Türkiye’den karayoluyla geçme, deniz yolculuğuyla Gürcistan’a ulaş.’ dediler. Ben de onların yorumlarını dinlemedim ve Türkiye’den geçtim. Gezdiğim ülkelerin hepsi güzel ama en iyisi Türkiye. Burası bir başka. Herkes bana kardeş gibi davrandı, hiç kötü bir insanla karşılaşmadım.” – “Savaşlar insanların değil, kötü politikacıların suçu”
Penner, dünyadaki insanların huzur ve mutluluk içinde yaşaması gerektiğini ancak kötü politikacılar yüzünden bunun mümkün olmadığını ifade etti.
Çocukların ve masum insanların zulüm görmediği bir dünyada yaşamak istediğini kaydeden şöyle dedi:
“Bugün, farklı ülkelerde yaşanan savaşlar insanların hatası değil. İç savaşlar ve karışıklıklar kötü politikacıların suçu. Yoksa dünyanın her yerindeki insanlar iyi. Herkesin huzur içinde yaşadığı bir dünya olmalı. Suriye ve Irak’taki insanların şu an ülkelerine dönmesi imkansız. Savaş var ve çoğu Türkiye ve Almanya’ya geliyor. Biz bunlara kucak açmalıyız insanlar olarak.”
Penner, Karadeniz kıyısı boyunca ilerleyip Gürcistan’a geçeceğini ifade ederek, Azerbaycan üzerinden Çin’e kadar gideceğini, oradan yürüyerek tekrar Avrupa’ya dönmeyi düşündüğünü belirterek, iki yıl içerisinde turunu tamamlamayı planladığını sözlerine ekledi. (Semih YÜKSEL – AA)
