• Künye
  • Gizlilik
  • Reklam
  • İletişim
Pazar, 15 Haziran 2025
Kastamonu Gazetesi - Kastamonu ve Bölge Haberleri, Kastamonuspor, Şehir Gündemi ve Son Dakika Haberleri
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • POLİTİKA
  • KÜLTÜR • SANAT • HAYAT
  • SPOR
  • YAZARLAR
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • POLİTİKA
  • KÜLTÜR • SANAT • HAYAT
  • SPOR
  • YAZARLAR
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
Kastamonu Gazetesi - Kastamonu ve Bölge Haberleri, Kastamonuspor, Şehir Gündemi ve Son Dakika Haberleri
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör

Sivil anayasa mı, emirname mi?

15 Kasım 2023
HÜSEYİN ÖZBEK
A A
Share on FacebookShare on Twitter
HÜSEYİN ÖZBEK

 

Bizim Yeni Osmanlıcı tayfanın tarih okuması tevatürün tekrarından ileri gitmez. Türkiye, yaşanmış gerçeklikle hiçbir ilgisi olmayan şizofrenik kurgusallığın devlet politikasına dönüştürülmesinin ciddi sıkıntılarını yaşamaktadır. Hayati çıkarlarıyla ilgili olmayan konulardaki anlamsız ataklar, Türkiye’yi küçük düşürmekte, itibar kaybına yol açmaktadır. Dozu iyi ayarlanmamış, ekonomik, politik askeri potansiyelinin çok ötesine geçen güç gösterileri, muhataplarca ciddiye alınmamaktadır.

29 Ekim 1923, Türk modernleşmesinin simgesel tarihidir. Cumhuriyet, bizim için rejim değişikliğinden çok öte anlamlar içermektedir.29 Ekim 1923,  devleti ve toplumu, Ortaçağ kurumsallığı ve anlayışından tümüyle arındırmaya yönelik bir uygarlık tercihi idi.

Osmanlının, askerlik ve vergiden muaf olmanın yanında  başkaca ayrıcalıkları olan Medrese sınıfı Cumhuriyeti hiç sevmedi. Onlar için Cumhuriyet, Medreseye, yüzyıllardır süregelen ayrıcalık ve saygınlığın kaybına neden olan rejimdi. Kabakçı Mustafalar, Patrona Haliller gibi maşalarla, Osmanlının kimi halife sultanlarını dize getiren Medrese, eski gücüne kavuşmak için sabırla uygun zamanı kollayacaktır. 31 Mart anlayışı için, Cumhuriyetin temsil ettiği değerlerden 100 yıllık rövanşı almak, ülkenin ve milletin çıkarlarından çok daha önemli ve önceliklidir.

Anayasal kurallar, hukuk devleti, yargı bağımsızlığı, birey ve toplumsal özgürlüğün güvencesi laik demokratik düzen, insanlığın teokrasiye karşı çetin mücadeleler sonucu elde ettiği kazanımlardır. Çağdaş demokrasi için esas olan yurttaşların ve toplumun hukuk güvenliğini garantiye alan kamusal/kurumsal güvencelerdir.

Teokrasi için esas olan ise asla değişmemesi gereken teolojik kurallardır. Teolojik buyrukları uygulayacak olansa, gücünü ve kudretini teokratik düzenden alan monarşik liderdir. Osmanlının klasik dönemindeki, gücün ve kudretin, mülkün sahibi   halife sultan, kayıtsız şartsız baştakine itaat etmekle yükümlü olanlar ise tebaası, yani kullarıdır.

Yeni Osmanlıcılık (!) döneminde, Eski Osmanlının Halife Sultan / Tebaa ilişkisinin geri gelmesi, gündelik yaşamın bu denkleme göre düzenlenmesi, “Sivil Anayasa” söyleminin ardına gizlenerek gündeme getirilmektedir. Cemaat atmosferinin, düşünmemek, sorgulamamak, kayıtsız şartsız itaat etmek atmosferinde yetişmiş anlayışın sahipleri gücü ele geçirdiğinde ülkede neler yaşanacaksa onları yaşamaktayız.

İtaat kültüründen gelen, efendi hazretlerinin buyruğuna gözü kapalı uymayı ibadet sayan bir anlayışın, birey özgürlüğünü esas alan sivillikle en ufak bir ilgisinin olamayacağı tartışmasızdır. Bu yalın gerçekliğe rağmen niçin sürekli olarak sivillik, sivilleşme, sivil anayasa söylemine başvurulduğu üzerinde düşünülmelidir.

Yol haritalarındaki nihai hedef, ajandalarındaki öncelikli gündem, herkesin bildiği bir sırdır: Baştakinin her sözünde, her davranışında derin hikmetler bulan, bu nedenle kayıtsız şartsız uyulmasını öneren medrese geleneğinin gönlündeki, kafasındaki postmodern padişahlık fermanı, emirnameler dizgesi, sivillik makyajıyla piyasaya sürülmektedir.

Kuvvetler ayrılığına, yargı bağımsızlığına, laik demokratik rejim özlemlerine tümüyle son verecek, Atatürk Türkiye’sinden geriye kalan son tortuları da temizleyerek, lideri can sıkıcı hukuk engellerinden tümüyle kurtaracak, halkın prangası olarak tasarlanan Sivil Anayasa tuzağına düşmemek için bu kez “yetmez ama evet” değil,  “yeter artık, bin kez hayır” demek gerekiyor!

 

Av. Hüseyin Özbek

TBB Eski Başkan Yardımcısı

Etiketler: araç huseyin ozbekavukatavukat hüseyin özbekavukathüseyinözbekbaro huseyin ozbekgazeteHÜSEYİN ÖZBEKhüseyinözbekkastamonuKastamonu gazetesikastamonu haberkastamonu hüseyin özbekköşe yazarıköşe yazısıözbek
PaylaşTweet
Önceki Haber

Kıbrıs gazileri Barış Harekatı’nın önemini anlattı

Sonraki Haber

Vali Dallı Cide’deydi

Benzer Haberler

HÜSEYİN ÖZBEK

Asker düşmanlığının genetik şifreleri

10 Ocak 2024
HÜSEYİN ÖZBEK

Noel kutlaması mı, etnik ayrılıkçı manifesto mu?

8 Ocak 2024
HÜSEYİN ÖZBEK

Zeytindağı’ndan çıkarılacak dersler

5 Ocak 2024
HÜSEYİN ÖZBEK

Kızılca Gün

27 Aralık 2023
HÜSEYİN ÖZBEK

İhanete övgü yarışı   

16 Aralık 2023
HÜSEYİN ÖZBEK

Attila olmayan Türk

12 Aralık 2023
HÜSEYİN ÖZBEK

Bir başka açıdan yerel yönetim

7 Aralık 2023
HÜSEYİN ÖZBEK

Starbucks mı, Zemzem mi?

24 Kasım 2023
Sonraki Haber
Vali Dallı Cide’deydi

Vali Dallı Cide’deydi

Son Haberler

İyi bayramlar

İyi bayramlar

6 Haziran 2025
“Hedefimiz daha güçlü bir KSK”

Aygün’den “destek” sözlü bayram ve veda mesajı

6 Haziran 2025
Sakallı Lütfü’nün ardından

Sakallı Lütfü’nün ardından

27 Mayıs 2025
19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız KUTLU OLSUN

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız KUTLU OLSUN

19 Mayıs 2025
    Please install/update and activate JNews Instagram plugin.
Kastamonu Gazetesi - Kastamonu ve Bölge Haberleri, Kastamonuspor, Şehir Gündemi ve Son Dakika Haberleri

Sitede bulunan özel içeriklerin hakları saklıdır.
Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

Bizi Takip Edin

  • Künye
  • Gizlilik
  • Reklam
  • İletişim

Kastamonu Gazetesi © 2015 • Tüm hakları saklıdır.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • POLİTİKA
  • KÜLTÜR • SANAT • HAYAT
  • SPOR
  • YAZARLAR

Kastamonu Gazetesi © 2015 • Tüm hakları saklıdır.