• Künye
  • Gizlilik
  • Reklam
  • İletişim
Salı, 17 Haziran 2025
Kastamonu Gazetesi - Kastamonu ve Bölge Haberleri, Kastamonuspor, Şehir Gündemi ve Son Dakika Haberleri
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • POLİTİKA
  • KÜLTÜR • SANAT • HAYAT
  • SPOR
  • YAZARLAR
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • POLİTİKA
  • KÜLTÜR • SANAT • HAYAT
  • SPOR
  • YAZARLAR
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
Kastamonu Gazetesi - Kastamonu ve Bölge Haberleri, Kastamonuspor, Şehir Gündemi ve Son Dakika Haberleri
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör

Geçmişin güzellikleri

2 Mart 2016
MUSTAFA ESKİ
A A
Share on FacebookShare on Twitter

Osmanlı tarihi üzerinde geniş araştırmaların sahibi İsmail Hakkı Uzunçarşılı, 1921-1922 yıllarında Kastamonu Lisesi’nde tarih öğretmenliği yapmış değerli bir insan. Burada 70 dolayında makale yazmış; 30’u Kastamonulu meşhur adamlarla ilgili, diğerleri genel konular üzerine. Ayrıca 52 şiir yazmış, mizahî olanlar çoğunlukta. Doğu adıyla dergi de çıkarmış. 1922’de ilin tarih, coğrafya, ekonomi ve sosyolojisini araştırmak için İlim Derneği kurulmuş; hem kurucu hem de tüzüğü hazırlayanlar arasında.

Çevre gezileri yapmış; Devrekâni, Taşköprü, Boyabat, Sinop’a gitmiş. İzlenimlerini mektupla bildirmiş; Açıksöz gazetesi de bunları yayınlamış. O günleri anlatması bakımından ilginç bilgiler içeriyor. Taşköprü izlenimlerini önceki yıllarda yazmıştık.

Buradan Balıkesir Lisesi’ne atanmış; Kastamonu’yu ve dostlarını hiç unutmamış. Aşağıdaki yazıda Kastamonu’ya gelişini anlatıyor.

16 Temmuz 1921 günü Kütahya’dan ayrılmış, Ankara’ya gelmiş. Önce Trabzon Lisesi’ne tayin etmişler ama ne sebeptir bilinmez, ‘şimdilik Kastamonu’ya git’ demişler. Temmuz sonlarında iki arkadaş 240 liraya at arabası tutmuşlar. O günün parasıyla fena değil. Ankara’dan iki günde Çankırı’ya gelmişler. Oysa şimdi sadece iki saat. Yolda insanlar önlerine çıkmış, bilgi istemiş; sohbet etmişler. Bazıları mücadelenin aleyhinde konuşmuş; ‘düşman Anakara’ya girdi’ demiş. Demek ki köylülerin kafası karışık. Kritik zamanlarda dedikodu yapılır, fısıltı gazetesi çoğu kez olumsuz haberler yayar, moral bozar; buna dikkat etmeliyiz. Atalarımız ” kurt dumanlı havayı sever” veya” su uyurt düşman uyumaz” demiş.. Hasatla meşgul olan köylüler ağlaşarak haber soruyor. İnsanların içi yanıyor, çaresizler. Sağlıklı haber almak çok önemli. Uzunçarşılı karşılandığı yerlerde insanları aydınlatıcı konuşmalar yapmış, moral vermiş.

Çankırı’dan Kastamonu’ya kaç günde geldiğini yazmamış ama kesin iki gün demek lazım. Nihayet 29 Temmuz 1921 günü Kastamonu’ya gelmiş; öğle ile ikindi arası bir zaman. İlk kez Kastamonu’ya gelen bir yabancının izlenimleri önemlidir. Sonrasını onun kaleminden okuyalım:

“Temmuzun 29. Cuma günü alafranga saat ikide yukarıdan Kastamonu’yu gördük. Bizden önde gitmekte olan Ağaoğlu Ahmet Bey’in sakatlanmış arabasını geçerek uzun bir çay boyundan şehre girdik. Ertesi sabah erkenden Kastamonu kasabasını gördüm. Şehir ilk anda insanda iyi bir intiba bırakmıyor. Vadide sıkışmış bir kasaba görülüyor. Hakikaten vaziyeti böyle. Fakat zaman geçtikçe bu zâhirî vaziyeti unutuyor. Memleketin ruhuna vukuf, samimiyetine itimat ilk tesiri muhabbete inkılap ettiriyor. O kadar ki mütehassirane yâdı gözleri yaşartıyor.

“Kastamonu’yu bilmeyenler onun ruhundaki inceliği, asaleti bilmedikleri gibi, zâhire itibar ettikleri için hataya düşüyorlardır. Kastamonu misafirperver. Bu mûnis memleket halkı yeni misafiriyle derhal alâkadar olmuşlardı. Aradan bir ay geçmeden bütün esbâb-ı istirahatimiz temin edilmiştir. Vefakâr ve kadirşinas arkadaşlarımız hiç yalnız bırakmadılar. Kendilerine samimi arkadaş bildiler. Millî inkılâpta Kastamonu ve civarı efkârını tenvir eden bu ve Yunus Nâdi Bey’in Yeni Gün’e yazdıkları gibi, fedakâr iki Türk gencinin çıkarmakta olduğu Açıksöz gazetesi mecmu’ idi. Ben büyük kalbli insanlar yanında hicret elemlerini unutmuştum.

“Bizden sonra Kastamonu’ya kırk nüfus kadar muhacir geldi. Kastamonu hemen hiçbir memlekette görülmeyecek derecede yüksek ve ulvî bir şefkatle mal ve yurdundan uzak düşmüş bağrı yaralı misafirlerinin derhal imdadına koşmuştu. Muhacirlere yardım olmak üzere yalnız merkezden, bir hafta zarfında sekiz bin küsur lira para toplandı. Bu fedakârlık vatanı için yüreği çarpan Kastamonuluların memleketini terk etmiş kardeşlerine ilk yardımları idi.

“Kastamonu istiklâl mücadelesini benimsemişti. O, Türk’ün zaferi için evinin kapılarını misafirlerine, kesesinin ağzını, ambarının kapağını hükûmetin emrinde bulunduruyordu. İnebolu’dan Küre’ye, Koçhisar’a kadar kağnı arabasından başka, sırtında cephane sandıkları taşıyan bu öz Türk elinin kadınlarıydı.

“Türk felâketzede kardeşlerini sinesine basmasını bildiği gibi, harimine kadar sokulanların beynini patlatmasını da biliyordu. İşte kuvvetiyle, parasıyla, inkılâba sadâkatıyla ve nihayet canıyla zaferin temininde mühim âmil olan halk, bu yurdun asîl ve necip Türk’ü idi. Ben onların sine-i hamiyetinde yaşadığım günleri düşünürken, takdir ve takdirden âciz olduğum şükran borcumu göz yaşlarımla ödemek istiyorum.”.

Açıksöz gazetesi Uzunçarşılı’nın bu mektubunu 15 Haziran 1925 günkü sayısında yayınlamış. Bu ve benzeri yazılarda Kastamonu’nun geçmişini görüyoruz. Şehrin sosyo kültürel yapısı ortada. Gelip geçen, burada bir müddet yaşayan yabancı insanların izlenimleri her zaman değerlidir. Uzunçarlışı bunlardan biri. Ne de olsa halkı tanıyacak kadar burada kalmış. Eğitimci olduğu için çevreyle kaynaşmış.

Bu yazıları niye yazıyoruz? Yeni nesiller okusun, yakın geçmişin beşerî ilişkilerini, erdemini, güzelliklerini öğrensin; mâzisiyle övünsün, gurur duysun. Şehre gelen yabancıların nasıl karşılandığını, gösterilen misafirperverliği, halkın millî konularda ne kadar hassas ve yardımsever davrandığını bilsin, anlasın. Şimdi bu şehirde yaşayanlar, özellikle gençler; geçmişteki fazilet örneklerini okusun, günümüzle kıyaslasın. Bugün şehrimizin insan profili hızla değişiyor; değişik yerlerden memur, iş adamı, öğrenci geliyor. Bildiğimiz mahalleler, komşular artık yok. Dayanışma kültürümüzle beraber eski Kastamonu ne yazık ki kayboluyor, değerlerimiz her geçen gün biraz daha eriyor. Gideni geri getiremeyiz; ancak geçmişte yaşanan güzellikleri günümüz insanlarına anlatmak da boynumuzun borcu.

 

PaylaşTweet
Önceki Haber

Tosya’da “Paralel” operasyonu

Sonraki Haber

“En büyük asfalt yol programını gerçekleştireceğiz”

Benzer Haberler

Hutbe üzerine bir yazı
MUSTAFA ESKİ

 Uçup giden yıllar

26 Aralık 2022
Hutbe üzerine bir yazı
MUSTAFA ESKİ

Zor günler bekliyor

19 Aralık 2022
Hutbe üzerine bir yazı
MUSTAFA ESKİ

Ulaşım ve yol

12 Aralık 2022
Hutbe üzerine bir yazı
MUSTAFA ESKİ

İsmet İnönü’nün ilk yurt gezisi

5 Aralık 2022
Hutbe üzerine bir yazı
MUSTAFA ESKİ

Kastamonu’da akademik hayatın 40. yılı

29 Kasım 2022
Hutbe üzerine bir yazı
MUSTAFA ESKİ

Örnek bir tarihçi: İsmail Hakkı Uzunçarşılı

21 Kasım 2022
Hutbe üzerine bir yazı
MUSTAFA ESKİ

Yemek yarışı

14 Kasım 2022
Hutbe üzerine bir yazı
MUSTAFA ESKİ

Şehirlere değer katanlar

7 Kasım 2022
Sonraki Haber

“En büyük asfalt yol programını gerçekleştireceğiz”

Son Haberler

Legem Yayınevi: Hukuk Dünyasının Güvenilir Kaynağı

Teksan ile Kesintisiz Enerji Çözümlerine Ulaşın

16 Haziran 2025
Mazlum: Sakarya’nın Lezzet Mirasından Dünyaya Açılan Bir Çikolata Markası

Mazlum: Sakarya’nın Lezzet Mirasından Dünyaya Açılan Bir Çikolata Markası

16 Haziran 2025
Legem Yayınevi: Hukuk Dünyasının Güvenilir Kaynağı

Legem Yayınevi: Hukuk Dünyasının Güvenilir Kaynağı

16 Haziran 2025
Kervan ile Yaşam Alanlarınıza Şıklık Katın

Kervan ile Yaşam Alanlarınıza Şıklık Katın

16 Haziran 2025
    Please install/update and activate JNews Instagram plugin.
Kastamonu Gazetesi - Kastamonu ve Bölge Haberleri, Kastamonuspor, Şehir Gündemi ve Son Dakika Haberleri

Sitede bulunan özel içeriklerin hakları saklıdır.
Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

Bizi Takip Edin

  • Künye
  • Gizlilik
  • Reklam
  • İletişim

Kastamonu Gazetesi © 2015 • Tüm hakları saklıdır.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • POLİTİKA
  • KÜLTÜR • SANAT • HAYAT
  • SPOR
  • YAZARLAR

Kastamonu Gazetesi © 2015 • Tüm hakları saklıdır.