• Künye
  • Gizlilik
  • Reklam
  • İletişim
Salı, 13 Mayıs 2025
Kastamonu Gazetesi - Kastamonu ve Bölge Haberleri, Kastamonuspor, Şehir Gündemi ve Son Dakika Haberleri
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • POLİTİKA
  • KÜLTÜR • SANAT • HAYAT
  • SPOR
  • YAZARLAR
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • POLİTİKA
  • KÜLTÜR • SANAT • HAYAT
  • SPOR
  • YAZARLAR
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
Kastamonu Gazetesi - Kastamonu ve Bölge Haberleri, Kastamonuspor, Şehir Gündemi ve Son Dakika Haberleri
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör

Kastamonu çiftçisinin dert ortağı var mı?

20 Nisan 2020
MUSTAFA AFACAN
A A
Valiliğe şükran
Share on FacebookShare on Twitter

Koronavirüs salgınının şerrinden çıkan hayır “yerli tarımsal üretim” kıymetinin bir kez daha gündeme gelmesi oldu, iyi de, nerdeyse “yerli tohum” kalmadı ki “yerli üretim” olsun, “laf ola beri gele” hamasetin ötesine varmayan bir “yerli üretim” ortamındayız ne acı ki…
“Yerli üretim kalesi” Kastamonu’da bile yerli tohum ve üretimin hali muamma.

Üretici “yerli”…
Bahçedeki domates “yabancı”.

Tarladaki buğday “el”…
Ormandaki böğürtlen “hakeza”.

Kastamonu çiftçisinin geleceğini düşünen var mı?…
Siyaset esnafından meslek odalarına, bilim dünyasından sivil toplum örgütlerine kadar “yerli tohum ve üretim” namına esaslı bir adım atıldı mı?

“Atalık tohum ölsün mü?” sorusunun bir anlamı kalmadı…
“El fatiha” ruhuna çünkü.

 TBMM’de 31 Ekim 2006 tarihinde yasalaşan 5553 numaralı “Tohumculuk Kanunu” ile ülkemizde yerli tohum “ticareti” yasaklandı ve çoğunluğu uluslararası yabancı şirketlerin ürettiği “hibrit” tohumlar tarlaya, bahçeye, ormana tam anlamıyla “boca edildi”…

“Bu Kanunun amacı; bitkisel üretimde verim ve kaliteyi yükseltmek, tohumluklara kalite güvencesi sağlamak, tohumluk üretim ve ticareti ile ilgili düzenlemeleri yapmak ve tohumculuk sektörünün yeniden yapılandırılması ve geliştirilmesi için gerekli olan düzenlemeleri gerçekleştirmektir. Bu Kanun; tarla bitkileri, bağ-bahçe bitkileri, orman bitki türleri ve diğer bitki türleri çoğaltım materyaline ait çeşitlerin ve genetik kaynakların kayıt altına alınması, tohumlukların üretimi, sertifikasyonu, ticareti, piyasa denetimi ve kurumsal yapılanmalar ile ilgili düzenlemeleri kapsar.”

(Atalık tohum, çiftçinin elindeki “kadim” ve kendinden üreyen tohum; hibrit tohum ise iki veya daha fazla cinsin laboratuvar ortamında saflaştırılması ve türler arasında çaprazlama yahut melezleme yöntemiyle elde edilen ve “üreyemeyen” ya da “kısır” tohum anlamı taşıyor…
Çiftçi atalık tohumunu her yıl yeniden ekebilirken, hibrit tohumu her yıl yeniden satın almak zorunda tohumculuk şirketinden.)

Kastamonu çiftçisi 2006 yılından itibaren “resmen” yabancı tohumculuk şirketlerine mahkum edildi mi edildi…
Yetmedi, yöreye yabancı hibrit tohumu yaşatmak için envai kimyasal ilaç ve gübre girdisine de mahkum edildi mi edildi…

(Kime kabahat bulacaksın?…
Çiftçi kooperatifleri bizzat bu girdileri çiftçiye pazarlamak için piyasada aktör olmadılar mı?)

Çiftçi, tohumculuk şirketlerine mahkum edilirken…
Millet de kanser başta olmak üzere envai hastalığın kucağına itildi mi?

“Bağışıklık” deniliyor koronavirüs salgınına dair misal…
Bağışıklığı çökerten etkenlerden biri sağlıksız “hibrit” tohumlardan elde edilen sağlıksız gıda ürünleri değil mi?

Kanser başta olmak üzere beslenmeye dayalı hastalıklar her geçen gün ülkemizde tırmanıyor…
“Dur” demenin bir yolu da “hibrit” dalgasının önüne geçmek değil mi?

Hibrit tohumun en önemli zararlarından biri de “milli güvenlik”…
Yabancı tohumculuk şirketleri ülkemize tohum ticaretini durdursa “açlık” kapıda mı? Tohumu olmayan ülke “bağımsız” mıdır? Tohum, bir nevi aşı değil mi?

Çiftçi başta olmak üzere milletimizin başına örülen püsküllü bela ortada…
Bari bugünden sonra ses verelim.

 

Not: Parti ismi vermeden yazıyorum…
TBMM’nin konuya yaklaşımını.

Şubat 2019 tarihinde TBMM’ye verilen “Yerel tohumların terk edilerek ithal hibrit tohumlara geçilmesiyle kanser ve beslenmeye bağlı hastalıklarda ne kadar artış oldu?” konulu araştırma önergesi oy çokluğu ile reddedildi…
Mart 2020’de TBMM’ye verilen  “Ata tohumunun desteklenmesi, üretilmesi ve teşvik edilmesi” kanun teklifi de aynı yolun yolcusu oldu.

Her iki öneriye Kastamonu milletvekillerinin ne yönde oy verdiklerini bilmiyorum…
Açıklarlarsa öğreniriz.

 

MUSTAFA AFACAN

Etiketler: afacangazetekastamonuKastamonu gazetesikastamonu haberköşe yazarıköşe yazısımustafamustafa afacan
PaylaşTweet
Önceki Haber

Maske ve cips

Sonraki Haber

27 günde 29 Milyon TL

Benzer Haberler

MUSTAFA AFACAN

“Baba bir emrin var mı?”

2 Ekim 2023
MUSTAFA AFACAN

Bugün yerel bayramımız

16 Eylül 2023
MUSTAFA AFACAN

Fahri Özbek

17 Ağustos 2023
Valiliğe şükran
MUSTAFA AFACAN

Cürümören Barajı

27 Temmuz 2023
Valiliğe şükran
MUSTAFA AFACAN

Fehmi Oran’ı kalbimize gömdük

5 Haziran 2023
Valiliğe şükran
MUSTAFA AFACAN

Haza beyefendi Selahattin İşeri

23 Mart 2023
Valiliğe şükran
MANŞET

Gazete değil gönül sayfasıydı

31 Aralık 2022
Valiliğe şükran
MANŞET

Turizm harici pek umut yok gibi

30 Aralık 2022
Sonraki Haber
Vakıf için görüş birliği

27 günde 29 Milyon TL

Son Haberler

KSK kaçırdıklarına yanıyor

KSK kaçırdıklarına yanıyor

12 Mayıs 2025

Kırmızı Şimşek ikinci turda

8 Mayıs 2025

Play-Off niyetine…

4 Mayıs 2025
Kent Müzesi’nde etkinlik

Kent Müzesi’nde etkinlik

2 Mayıs 2025
    Please install/update and activate JNews Instagram plugin.
Kastamonu Gazetesi - Kastamonu ve Bölge Haberleri, Kastamonuspor, Şehir Gündemi ve Son Dakika Haberleri

Sitede bulunan özel içeriklerin hakları saklıdır.
Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

Bizi Takip Edin

  • Künye
  • Gizlilik
  • Reklam
  • İletişim

Kastamonu Gazetesi © 2015 • Tüm hakları saklıdır.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • POLİTİKA
  • KÜLTÜR • SANAT • HAYAT
  • SPOR
  • YAZARLAR

Kastamonu Gazetesi © 2015 • Tüm hakları saklıdır.