Bir güneş gibi aydınlatırız karanlık ufukları
Sevgi, saygı, umut doluyuz doğruluktur yolumuz
Gözleriz ufukları, başları hep yukarı,
Hem çalışkanhem dürüstAtatürk çocukları
Cide çocuklarıyız, sönmeyen ışıklarız,
Doğruluktan şaşmayız, seni hiç unutmayız.
Müzik öğretmeni Muharrem Baz’ın bestesi Atatürk Çocukları Marşı’nın sözleri böyle. Bu sözler ve beste öyle yakıştı ki birbirine, Türkiye’nin önemli bir bölümünde tüm etkinliklerde kullanılır oldu.
Muharrem Baz bir Cide hayranı. On yıldan fazla görev yaptı Cide’de. Mesleğini seven, çalışma sevdalısı, görev adamı… Yetmez ya, bu kadar söyledim şimdilik.
2002 yılında tanıştık biz. Askerden yeni gelmiş, dünya tatlısı eşi Serya ile Cide Sarı Yazma Rıfat Ilgaz Kültür ve Sanat Festivali açılışına katılmışlar. Ben de etkinliği fotoğraflıyorum. Sürekli gülen iki sevimli yüz. Fotoğraflarını çektim. (O fotoğraf onların evlerinin duvarın asılı hala.) Orada başlayan dostlukla Cide’de dünyaya gelen Beste ve Ezgi’nin emmisi oldum,öğretmeni oldum.
Sonra birden ben de kendimi müzik etkinliklerinin içinde buldum. Nasıl bir etki ise bu, korist oldum, solist oldum, söz yazdım… Tüm Cideliler de benim gibiydi, ailecek. Etkinliklerin bitiminden sonra Baz ve Yılmaz aileleri hiç bir zaman ayrı ayrı evlerimize gitmedik.Biten etkinliği değerlendirdik. Kendimizi eleştirdik ve bir sonraki etkinliğin planlarını yaptık. Bir besteyi oluşum aşamasında kaç defa dinlediğimi bilmiyorum.
Öğretmenimde bitmek bilmeyen bir enerji, üretme azmi, zorluklara gösterilen direnç… Cide’de kaç kişiye bağlama öğrettiğini kendisinin de bildiğini sanmıyorum. Milli bayramların tümünde etkinliği olmuştur. 300 kişilik yetmedi 1000 kişilik korolar yaptık. Seninle 1000 Kişiyiz konserinde “yediden yetmişe” sözü kafi gelmedi. Çünkü 6 yaşından 82 yaşına kadar dede torun herkes vardı. Cide’den gitmeseydi bir sonraki projedeki hedefimiz Guinness Rekorlar Kitabı’na girmekti. Bunu ciddi ciddi düşünmüştük.
Muharrem Öğretmenimiz şimdi Ankara’da. Bilin bakalım ne yapıyor? Yine etkinlikten etkinliğe koşuyor. Kendisi ayrı, kızları Beste ve Ezgi ayrı, eşi ayrı… Üyesi olduğu korolar ve okul çalışmaları yetmemiş aile korosu bile kurmuş. O da yetmemiş bu çalışmaları kalıcı hale getirmeye karar vermiş.
Öğretmenimiz yaratılarını topladığı “Atatürk Çocukları” kitabı ile çıktı karşımıza. Kitap adını yukarıda sözleri olan marştan almış. Çok da yakışmış.İçeriği ile öğretmenlere iyi bir kaynak olmuş.
Kitap, müzik kitabı olmanın yanında “Cide’yi ve Cidelileri Mutlaka Tanımalısınız!” kitabı da olmuş. Muharrem Öğretmenim eline sağlık. Sonsuz teşekkürler. Bestelerin için, verdiğin mesajlar için, vefan için, sevgini hissettirdiğin için, Cide ve bulunduğun her yerde çocuklara müziği sevdirdiğin için, dostluğun ve samimiyetin için…
Recai Yılmaz