• Künye
  • Gizlilik
  • Reklam
  • İletişim
Cumartesi, 24 Mayıs 2025
Kastamonu Gazetesi - Kastamonu ve Bölge Haberleri, Kastamonuspor, Şehir Gündemi ve Son Dakika Haberleri
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • POLİTİKA
  • KÜLTÜR • SANAT • HAYAT
  • SPOR
  • YAZARLAR
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • POLİTİKA
  • KÜLTÜR • SANAT • HAYAT
  • SPOR
  • YAZARLAR
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
Kastamonu Gazetesi - Kastamonu ve Bölge Haberleri, Kastamonuspor, Şehir Gündemi ve Son Dakika Haberleri
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör

Turgut Özakman’ın “Şu Çılgın Türkleri”nden İnebolu’nun 9 Haziran öyküsü

9 Haziran 2020
KASTAMONU, MANŞET
A A
Turgut Özakman’ın “Şu Çılgın Türkleri”nden İnebolu’nun  9 Haziran öyküsü
Share on FacebookShare on Twitter

 

“İnebolu’nun 100 km. doğusundaki gözcü sabah erkenden bir zırhlı ile bir torpidobotun batıya doğru seyrettiğini fark etmişti. İşaret bayrağını sallayarak bir sonraki gözcüye durumu bildirdi. Noktadan noktaya işaretleşilerek haber Abana ve İnebolu’ya iletildi. İnebolu noktasındaki nöbetçi gözcü haberi alır almaz, tepeden aşağıya, şehre koşmaya başladı.

YAHYA PAŞA CAMİİNDE bayram namazının sonuna gelinmişti. Gözcünün haykırışı

duyuldu:

“Düşman gemileri geliyoooooooooo!”

Son selamı verip ayaklandılar. Müftü “Ey cemaat..” dedi, “..tehlike savuşunca bayramlaşırız.

Şimdi yalıya koşalım!”

Cemaat yalıya aktı.

Kayyım İnebolu sokaklarına daldı:

“Ey ahaliiii, düşman gemisi bastırmadan yalı boşaltılacaaak! Allahını, vatanını seven

imeceyeeee.!”

Bayram unutuldu.

Pratik subaylar çabucak bir düzen kurdular. Birkaç yükleme yeri belirlendi. Taşıma başladı.

Bütün İnebolu yalıya toplanmış, evlerde yalnız çok yaşlılar, hastalar, hamileler ve bebekler kalmıştı. Bayramlık giysilerini giymiş herkes sıraya girdi: Kaymakam, Belediye Başkanı,müftü, öğretmenler, memurlar, zanaatkarlar, esnaflar, kayıkçılar, subaylar, erler, yaşlılar, kadınlar, gençler.. Bir gün önce İnebolu’ya inmiş olan subaylar, usta ve işçiler de koşup yardıma geldiler.

Yüzünden ter fışkıran bir subay, tek kişinin taşıyamayacağı ağır sandıkların kapaklarını

zorlayıp açıyor, mermileri tek tek yeni yetme kızlarla oğlanlara uzatıyordu:

“Dikkatli olun, düşürmeyin ha!”

Hiç düşürürler miydi? Hepsi bir merminin ne kadar değerli ve tehlikeli olduğunu çoktan

öğrenmişti. Yaşlı kadınlara makineli tüfek şeridi, tüfek gibi hafif şeyler veriliyordu. Onlar da bunları kollarında, torunları gibi sakınarak taşımaktaydılar. Zafer Kemal, jandarma çavuşuna, “Köylere haber sal..” dedi, “Ne kadar araba, kağnı varsa, Yarbaşı’na gelsin. Sandıklarla açık mermileri birikmeden İkiçay’a atalım!”

Az sonra .. atlı köylere uçacaktı.

Genç erkeklerin bir kısmını da Yarbaşı’na gönderdi. Bunların görevi sandıkları taşıyanların sırtından dikkatle yere indirmek, sonra da arabayla İkiçay’daki cephaneliğe taşınmasını sağlamaktı.

Merdivenli yolun yarısından, sandık ve çıplak mermi taşıyanlar dikkatle tırmanıyor, öbür

yarısından, yükünü. bırakanlar koşar adım iniyordu. İnebolu soluk soluğaydı. Arada bir çığlığa benzer yakarışlar duyuluyordu:

“Hızlı! Allah aşkına daha hızlı!”

Yakın köylerden arabalar gelmeye başlamıştı. Yarbaşı karınca yuvasına döndü

Sonunda korkulan oldu. İki savaş gemisi, homurdanarak İnebolu önünde belirdi. Fazla

yaklaşmadan, açıkta durdular. Yalı boyuna dağ gibi yığılmış mermi sandıklarını görebilecek  uzaklıktaydılar.

Lanet olsun!

Kılkış’tan denize indirilen beyaz bayraklı çifte bir kayık yaklaşmaya başladı. İskeleye

yanaşacağı anlaşılıyordu. Yarbay Nidai ve Kaymakam iskelenin ortasına kadar ilerlediler. Bir Yunan deniz subayı iskeleye çıktı. Birbirlerine doğru birkaç adım atıp durdular. Askerce  selamlaştılar. Subay mermi sandıklarından yana bir göz attı, bir şey demeden bir zarf uzattı.

Döndü

Kayık uzaklaştı.

Kaymakam, Belediye Başkanı, Nidai, Zafer Kemal, Askerlik Şubesi Başkanı Binbaşı Hasan Fehmi Bey, Neyyir Bey, Müftü Kayıkçılar Kahyası İlyas Kaptan, bazı kaymakamlık ve  belediye ileri gelenleri iskelenin başında biraraya geldiler. Zarfın içinde Fransızca yazılmış kısacık bir Ültimatom vardı. Kaymakam kaygıyla okudu ve açıkladı:

“Komutan bütün silah ve cephaneyi teslim etmemizi istiyor. İki saat mühlet vermiş.

Cevabımızı almak için kayık yeniden gelecekmiş. Teslim etmezsek şehri bombalayacaklar.”

Bir sessizlik oldu. Zafer Kemal öfkeden titreyerek, “Teslim edecek miyiz beyler?” diye sordu.

Hepsi birden silkinip isyan ettiler:

“Hayır!”

“.Öyleyse ne duruyoruz? Yaşlıları, hastalan, çocukları hemen İkiçay’a yollayalım. Sandıkları  taşımaya devam edelim.”

“Haydiiii!”

Ortalık karıştı, her şey dehşetli hızlandı. Evler boşaltıldı. Sessizliğin yerini emirler,

haykırışlar, çocuk ağlamaları, beddualar aldı. Zaman insafsızca akmaya başladı.

İki saatin dolmasına az kalmıştı. Yalıda iki yüzden fazla sandık vardı daha. Nidai, Zafer

Kemal’e, “Ben tepeye çıkıyorum..” dedi, “..kalan sandıkları yukarı göndermeye zaman

yetmezse, taş binalara, mahzenlere taşıt. Kadınları da artık uzaklaştır. Ateş açılmadan siz de  yukarı gelin.”

Yarbaşı’na çıktı, ilerdeki fundalıklı tepeye geldi. Burada eski model toplardan kurulu bir

batarya bulunuyordu.

“Topları atışa hazırlayın..” dedi, “..sahte toplan da çıkarıp yerleştirin. Belki gemilerin

yaklaşmasını önleriz.”

Sahte toplar çıkarıldı. Bunlar, ziftle boyanmış .. uzunca soba borusu ile yine zifte bulanmış uzun ve yuvarlak bir çam gövdesiydi. Fundalıkların arasından, çapraz ayaklara yerleştirilerek top namluları gibi uzatıldılar.

Süre dolmuş, kayık Kılkış’tan ayrılmış, yaklaşıyordu.

“Şunun önüne bir mermi savurun bakalım. Cevabımızı öğrensin.”

İlk mermi motorun hayli uzağına düştü. Ama ikinci mermi geliş yoluna rastladı. Havaya başı köpüklü bir su sütunu yükseldi. Kayık hızla geri döndü Subay emekli topu okşadı:

“Aferin güzelim.”

Nidai dürbünle baktı. Karadaki topların atış mesafesi dışında kalmaya dikkat eden Kılkış’ın ön direğine kırmızı bir flama çekiliyordu.

“Ateş flaması çektiler. Bombardımana başlayacaklar.”

Geminin uzun menzilli iki topu gürledi. İlk mermiler denize düştü Beşinci mermi yalıya

isabet etti. Birkaç büyük sandal parçalandı.

Ateş giderek yoğunlaştı.108

Kılkış bir süre sonra ateşi kesmişti. Nidai terini silerek, “Şehirde ciddi bir hasar olduğunu sanmıyorum..” dedi, “..ama galiba çok kayık kaybettik.”

 

Sahte toplardan birini tekmeleyerek devirdi:

“Allah kahretsin!”

Erlerden biri, “Gidiyorlar” dedi.

Gemiler batı yönünde uzaklaşmaktaydı.

“Cehenneme kadar yolları var.”

Koşar adım Yarbaşı’na geldi. Erkeklerin bir kısmı burada kalmıştı. Yüksek sesle, “Daha

tehlike geçmedi..” dedi, “..şehri boşalttığımızı anladılar, şaşırtmaca veriyorlar. Her an geri gelebilirler. Akşama kadar hiçbiriniz şehre dönmeyin!”

Genç bir subayı Yarbaşı’na dikti:

“Ben izin vermedikçe kimseyi aşağıya salma!”

“Başüstüne.”

Zafer Kemal’le koşarak yalıya indiler. İkisinin de gözleri yaşardı. Kayıkların yarıdan çoğu

kullanılmaz hale gelmiş, iskele çökmüş, birkaç ev isabet almıştı. Zafer Kemal, “Yeni cephane  gelse, çok zorda kalırız..” diye inledi, “..en uygun liman burasıydı.”

Nidai, “İşgalci devletler, ilan ettikleri gibi sahiden tarafsız olsalardı..” dedi, “..Yunan

donanmasının İstanbul’u üs olarak kullanmasına izin verirler miydi? Bu insanlar kendilerine uygar, başkalarına vahşi.”

“Hakkın var. Beyaz yamyam bunlar!”

Sağlam kayıkların bir kısmını içerilere, sokak aralarına çektirdiler. Sonra yürüyerek hayli

içerdeki İkiçay’a geldiler. Halk İkiçay’ın kıvrımlarına sığınmıştı. Oyun oynayan çocukların

sesleri çınlıyordu. Yakın köylerden kağnılar gelmiş beklemekteydi. Vakit kaybetmeden

sandıkları kağnılara yüklediler. Bir kağnıyla ancak orta büyüklükte bir sandık ya da küçük iki sandık taşınabiliyordu. Taşıma gücü bu kadardı. Orduda çalışır durumda birkaç kamyon vardı ama hepsi cephedeydi.

“Haydi selametle anam, selametle bacılar!”

Kolbaşı yaşlıca, yanık yüzlü bir kadındı, “Haydi!” dedi. Kağnı kolu iki atlı jandarma eşliğinde  yola çıktı.

Yarbaşı’nda bekleyenler, başlarında Müftü, ikindi namazını kılmak için şehre inmek istediler. Subay yollarını kesti.

“Biliyorsunuz, Komutan şehre girmeyi yasak etti.”

Müftü “Hele beni bir dinle oğul..” dedi, “..ev yıkılsa yapılır. Ama cephane elden çıksaydı ne  yapardık? Bir mermi bile ziyan olmadı, hepsi kurtuldu. Şimdi izin ver de, Allah’a şükür borcumuzu ödeyelim.”

Bakıştılar.

Genç subay saygıyla çekilip yol verdi.

Cemaat Yahya Paşa camiine girerken Kılkış ve Panter birdenbire geri döndüler. Uyarı

çığlıkları yükseldi. Subay cemaati geri çevirmek için koştu ama yetişemeden ilk mermi düştü.

Şiddetli bir patlama duyuldu. Camiye girdiği zaman namaz başlamıştı. Tekbir getirerek secdeye kapanmaktaydılar. Bir an duraksadıktan sonra o da sessizce en arkadaki safa katıldı.

Ara vermeden, mermi ıslıkları ve boğuk patlama sesleri içinde, cami titredikçe dökülen sıva parçaları altında, sükunetle namaza devam ettiler.

 

PaylaşTweet
Önceki Haber

Hüsnü Açıksöz’ün kaleminden İnebolu’nun bombardımanı

Sonraki Haber

İnebolu işgalin kıyısından dönmüş!

Benzer Haberler

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız KUTLU OLSUN
GÜNDEM

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız KUTLU OLSUN

19 Mayıs 2025
Kastamonu’ya yeni perspektif: Monuva
GÜNDEM

Kastamonu’ya yeni perspektif: Monuva

16 Mayıs 2025
Kent Müzesi’nde etkinlik
GÜNDEM

Kent Müzesi’nde etkinlik

2 Mayıs 2025
Yaşasın ulusal egemenlik
GÜNDEM

Yaşasın ulusal egemenlik

23 Nisan 2025
Hadi Dilekçi’yi kaybettik
GÜNDEM

Hadi Dilekçi’yi kaybettik

7 Nisan 2025
Duyuru
MANŞET

Duyuru

5 Nisan 2025
Baro’nun Genel Kurulu yapıldı, Demir güven tazeledi
GÜNDEM

Baro Başkanı’ndan Avukatlar Günü mesajı

5 Nisan 2025
“Oyuncularımla gurur duyuyorum”
GÜNDEM

“Oyuncularımla gurur duyuyorum”

2 Nisan 2025
Sonraki Haber
İnebolu işgalin kıyısından dönmüş!

İnebolu işgalin kıyısından dönmüş!

Son Haberler

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız KUTLU OLSUN

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız KUTLU OLSUN

19 Mayıs 2025
Kırşehir mesaisi başladı

16 Mayıs 2025
Kastamonu’ya yeni perspektif: Monuva

Kastamonu’ya yeni perspektif: Monuva

16 Mayıs 2025
KSK kaçırdıklarına yanıyor

KSK kaçırdıklarına yanıyor

12 Mayıs 2025
    Please install/update and activate JNews Instagram plugin.
Kastamonu Gazetesi - Kastamonu ve Bölge Haberleri, Kastamonuspor, Şehir Gündemi ve Son Dakika Haberleri

Sitede bulunan özel içeriklerin hakları saklıdır.
Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

Bizi Takip Edin

  • Künye
  • Gizlilik
  • Reklam
  • İletişim

Kastamonu Gazetesi © 2015 • Tüm hakları saklıdır.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Gör
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • POLİTİKA
  • KÜLTÜR • SANAT • HAYAT
  • SPOR
  • YAZARLAR

Kastamonu Gazetesi © 2015 • Tüm hakları saklıdır.