Turgut Ağabeyin yan sütunlarda okuyacağınız röportajı ve röportajında kullandığı fotoğraflar, özellikle de makine başında tüm dikkatiyle hocasını dinleyen kız öğrenci, Kastamonu kadınının bir fotoğrafı aslında.
Hep üretimin içinde olan, hep üretken Kastamonu kadınının…
O fotoğrafta yıllar öncesine gidip el tezgahında çalışan, Kastamonu’yu o yılların dokuma merkezi yapan genç kızlarımızı, kadınlarımızı da görebilirsiniz.
Artık “ektirilmeyen” kendirden urganlar, gemi halatları üreten kadınlarımızı da…
Köy yerinde sabahın ilk ışıklarıyla işbaşı yapmış, belirli günlerde kente inip, kurulan pazarların hakimi olmuş kadınlarımızı da…
Gittikçe büyüyen kentimizde birbiri ardına açılan işyerlerinde her an karşılaştığınız, mutlaka aileleriniz içinde de yer alan, kentin reel ekonomisine can simidi olmuş genç kızlarımızı, kadınlarımızı da…
Erkek okulu olarak zihinlere kazınmış Taş Mektebin günün koşullarına cevap veren atölyesinde pür dikkat hocalarını dinleyen, gelecek için birlikte iş yapma, sanayi çarşılarının yeni ustaları olma hedefleri çizen kız öğrenciler de, yıllardır yüzyıllardır üretimin içinde olmuş Kastamonu kadınının çağdaş temsilcileri…
“Meslek lisesi, memleket meselesi” sloganını yüreklerinde hissedip altın bileziğe eğitim yoluyla sahip olma kararı vermiş genç kızlarımız…
Onlar, Türkiye’yi aydınlık yarınlara taşımanın vazgeçilmez koşulu üretimin gereğini yerine getirenler.
Onlar, üretimin Şerife Bacıları…
GÖZDE MINIK