İlimiz ünü ve emeği ülke sınırlarını aşan hazine değerindeki Şükrü Esen’i kaybetti…
Memleketine hekim, milletvekili, hayırsever olarak hizmet etti; ruhu şad, mekanı cennet olsun.
İstanbul Altunzade’deki Şakirin Camisi’nde yarın yapılacak cenaze töreninin görkemli olacağından hiç şüphem yok…
Kastamonu ahde vefanın memleketidir ne de olsa.
Şükrü Esen, Kastamonu Devlet Hastanesi’nde Kulak-Burun-Boğaz hekimi olarak görev yaparken 1957 yılındaki milletvekili seçimlerinde Demokrat Parti’den aday oldu ve halkın teveccühü ile ilimizi TBMM’de temsil etme hakkı kazandı…
1960 darbesinde Yassıada’nın misafirlerinden biri oldu ancak beraat ederek özgürlüğüne kavuştu.
Yassıada sonrası Almanya’ya gitti…
Plastik cerrahi eğitimine başladı ve o dönemin dünyanın en ünlü estetik cerrahı ile çalışma fırsatı yakaladı.
Yurda dönüşünde İstanbul Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde göreve başladı…
Ülkemizin ilk estetik cerrahlarından biri oldu.
Burun estetiği başta olmak üzere…
Haydarpaşa Numune Hastanesi’nin en ünlü KBB şeflerinden biri olarak hafızalara kazındı.
Asistanlar yetiştirdi sayısız…
Profesör oldular.
Tıp ve siyaset yanı sıra hayırseverdi…
Kastamonu Tıp Fakültesi’nin kuruluş aşamasında KBB kliniğinin oluşturulması için 300 bin TL bağış taahhüdünü imzaladı, dönemin yetkililerine teslim etti.
Daday yolu üzerindeki Mehran köyünde yaklaşık 30 dönüm araziyi Orman Fakültesi’nin kullanması için Kastamonu Üniversitesi’ne bağışladı…
Fidanlık yapılacaktı.
Şükrü Esen’in bu iki bağışıyla ilgili…
Üniversitemizin hak olan ahde vefayı göstereceğinden şüphem yok.
İlimizin insan hazinesinin en nadide değerlerinden biriydi…
Unutulmayacaktır hizmetleri asırlık çınarın, asırlar geçse de.
•••
Not:
Anadolu’nun bağrından çıkan düşünce pınarlarından biri olan Şeyh Şaban’ı Veli; dünyevi nimetleri olabildiğince yaşamından çıkaran, kalbini her türlü hırs, fesatlık, aşırılıktan arındırmaya çalışan örnek bir insandı…
Şeyh Şaban’ı Veli’nin açtığı yolda yürümenin birinci şartı onun gibi iyi bir insan olmaktan geçiyor şüphesiz.
Dünya malının dünyada kaldığına işaret ettiği “Üryan geldik üryan gideriz” sözü misal…
Ansiklopedi ebadında sözler etmeye hiç gerek bırakmayacak dört kelime.
Doğum ile ölüm arasındaki hırsın boşu boşuna olduğu…
Ancak bu kadar sade anlatılabilir.
Bir fakir gelip de bütün malını mülkünü istese, yanında onu vermekle bir tozu alıp bir tarafa bırakmak arasında fark ve ehemmiyet görmeyecek insanları arıyor Şeyh Şaban’ı Veli…
Kanaatkar olmayı, hakkından fazlasını paylaşmayı, israftan kaçınmayı, her türlü dünyevi hırsı terk etmeyi öğüt veriyor.
Azla yetinen nefislere sesleniyor hülasa…
Şeyh Şaban’ı Veli’yi anlayacaksak böyle anlayalım.