2018 Türk Dünyası Kültür Başkenti unvanına sahip ilimizin; yemeden içmeye, halkoyunlarından musikiye, masaldan giyim kuşama kadar kadim geçmişini günümüze yansıtması ve geleceğe taşıması lazım…
En azından bu sene yeni arayışlara gebe ve sahne olsun.
Halkoyunları yahut diğer ismiyle folklor…
Kültür namına iddialı bir il olmak için elzem değerlerden biri bu alan. Vaktiyle ortaya konulmuş figür yahut kompozisyonların döneme uygun motiflerle yeni baştan harmanlanması ve her yaştan izleyicinin beğenisine uygun bir halde sunulması lazım.
Halkoyunları ve türküleri üzerine…
Çok kafa yormalıyız.
Türkülerimizden haberdar mıyız?…
Aktarabiliyor muyuz yeteri oranda müzikseverlere?
Folkloru çocuklar başta olmak üzere halkımıza sevdirmeli ve hatta uygulatmalıyız…
Diğer kültürlerin halkoyunlarına gösterdiğimiz merakın keşke binde birini kendi kültürümüzün ritüellerine verebilsek.
Giyim kuşam ise diğer bir alan…
Kültürün kalbinin attığı.
Şehrimizin namlı mağazalarını dolaştım…
Aradığımı buldum.
“Divitin, basma, pazen, angor yünlü” peşindeydim…
Yakaladım alayını.
Divitin gözbebeğim zaten…
Tüylü yüzeyi ve kalın derisiyle kışlık bir kumaş. Rengarenk, bedenle birlikte gönlü de ısıtan bir yüze sahip. Divitinden kışlık giysiler yapılırdı mazide. Şimdilerde önlük ve yelek revaçta.
Angor yünlü kumaş…
Divitin muadili. Kışlık kumaş, renkli mi renkli. Elbise, etek, fistan; hepsine de gider.
Pazen…
Kışlık çamaşır kumaşı, hele hele tikolta için birebir.
Basma…
Beyaz ve tonlarını taşır üzerinde. Yazlık çamaşır kumaşıdır ekseriye.
Evvel zaman Sümerbank üretirdi bu kumaşları…
Türkiye’yi giydirirdi köylerden şehirlere.
Kaç nesil bu kumaşlarla büyüdü…
Milli kumaş.
Sümerbank kapandı…
Denizli ve Bursa’da üretim devam ediyor.
Madem kültürden bahsediyoruz, sentetik, ne olduğu belirsiz kumaşlardan icat kitlesel giyim kuşam ürünlerini sür git tüketeceğimize…
Kadim kültürel değerlerimizi bünyesinde taşıyan ilimize dair bir “moda” niçin oluşturmuyoruz?
En azından…
Aksesuar düzeyinde.
Bu yıl bari…
Giyim kuşamda fark yaratan bir çizgimiz olsun il olarak.
- ••
Not:
Cumhuriyet Meydanı’nın değerini anlamak için ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen ve ekibini birebir dinlemem lazımmış meğer…
Çok ama çok değerli bir meydana sahibiz.
“Meydan” geleneğinin ülkemizdeki başlangıç ve örnek mekanlarının başında geldiğini öğrenmek nasip oldu bu sayede…
O kadar değerli.
Etrafını çevreleyen mekanların mimari içerikleri ve işlevsel farklılıkları ise ayrı bir zenginlik…
Türkiye’de bir benzeri yok.
Gözümüz gibi bakalım Cumhuriyet Meydanı’na…
Müze resmen.