Kastamonu Kalkınma Vakfı’nın (KKV) kongresi, vakfın başlangıç noktasındaki heyecanı ve ruhu nasıl kazanabileceği arayışları, öneri ve eleştiriler eşliğinde yapıldı.
Yeni yönetim kurulunun seçildiği kongrede konuşan Vali Vekili Yaşar Karadeniz, “Kastamonu halkı KKV’den çok şey bekliyor. Vakıf olarak bizler de bu beklentiye cevap vermek zorundayız. Onun için kendimize yeni bir vizyon ve yol haritası çizmemiz gerekiyor” dedi.
Kastamonu Kalkınma Vakfı’nın (KKV) kongresi, vakfın başlangıç noktasındaki heyecanı ve ruhu nasıl kazanabileceği arayışları, öneri ve eleştiriler eşliğinde yapıldı.
1992 yılında merhum Vali Kamil Demircioğlu’nun önderliğinde kurulan ve gittikçe fonksiyonunu yitiren Vakfın yeni yönetim ve denetim kurullarının seçildiği kongrede, üye sayısının artırılması, yeni bir vizyon ve yol haritasının acilen belirlenmesi konuları öne çıktı.
Vakfın yönetim kuruluna Remzi Gür, Kemal Akar, Mehmet Umur, Ahmet Erkurtoğlu ve Çetin Akaya seçildi; denetim kurulu da Mecit Çetinkaya, Muhsin Altındağ ve Kemal Himmetoğlu’ndan oluştu.
Yaşar Karadeniz
Divan Başkanlığını İlhan Çobanoğlu’nun yaptığı kongrede konuşanVali Vekili Yaşar Karadeniz, “Buraya geldiğim iki aya yakın bir süredir, benim gözlemim de odur ki, Kastamonu halkı KKV’den çok şey bekliyor. Vakıf olarak bizler de bu beklentiye cevap vermek zorundayız. Onun için kendimize yeni bir vizyon ve yol haritası çizmemiz gerekiyor” dedi.
Kastamonu’nun üç temel ekonomik sektör konusunda fırsatı ve şansı olan bir il olduğunu belirten Karadeniz, bunlardan ilk sıraya koyduğu turizmde en önemli ekliklik olarak tanıtımı gördüğünü kaydetti ve “Bizim görevimiz Kastamonu’daki bu varlığı insanlara tanıtmak olmalıdır. KKV kendi tanıtım projelerini yapıp, uygulamaya koymalıdır” dedi.
Milli Parklar’ın turizm konusunda değerlendirilmesi gereken önemli potansiyel olduğunu belirten Karadeniz, “KKV olarak, vakıf bünyesinde kuracağımız bir işletme ile veya şirketle, bu tür yerlerin işletmesini Milli Parklar’dan biz alırsak Kastamonu’ya daha yakışır şekilde işletilebilir. Bu daha iyi olur mu, olmaz mı diye konuşmalıyız ve önümüze hedef olarak da koymalıyız” dedi.
Karadeniz, turizmle ilgili üçüncü konu olarak konakların onarımını gösterdi ve zorlanmakta olduğunu gördüğü bu konuda KKV olarak destek sağlanabileceğini ifade etti.
“Sanayi ise belli ilçelerimizde olabilecek bir konu. Sanayi ile ilgili de ortak projelerin geliştirilmesi gerekir diye düşünüyorum” diyen Vali Vekili Karadeniz, Kastamonu’nun bir diğer temel ekonomik sektörü olarak değerlendirdiği tarım-hayvancılıkla ilgili olarak da, “Özellikle hayvancılığın üst seviyede olduğunu görüyoruz. Ama bunu daha verimli ve profesyonel yapan firma sayısı çok az. Genellikle çiftçilerimizin üzerinde yürüyen bir hayvancılık var. Büyük işletmelerin sayısının çoğalmasının, Kastamonu hayvancılığının daha ileriye gitmesi açısından önemlidir diye düşünüyorum. Artık hayvan olarak değil de, işlenmiş et olarak göndermek, daha fazla katma değer demektir” diye konuştu.
“Ahşap malzemelerden oyuncak yapımı ve bunun pazarlanması Kastamonu’ya çok şey kazandırabilir” diyen Karadeniz, sözlerini şöyle noktaladı:
“Bir başka konu ise eğitim yardımları konusudur. Vakfımızın belki de en başarılı olduğu konu budur. Bunun da daha kurumsal olarak yapılması önem arz ediyor. Üye sayısında azalma olduğu görülüyor. Nesilden nesle gönüldaşlığın devam ettirilmesi gerekiyor. Vakıf olarak burada bir karar almamız gerekebilir. Artık aramızdan ayrılan Vakıf üyelerinin yerine onların varislerinin buraya davet edilmesi ve üye yapılması önemli olacaktır. Her şeye rağmen bugünkü geniş katılımı, Kastamonu’daki Kastamonulular kadar İstanbul ve Ankara’daki hemşerilerimizin de buraya hizmet etme konusunda büyük bir şevk taşıdıklarının göstergesidir.”
Tahsin Babaş
KKV toplantılarında genelde eleştirilerin ve tartışmaların dillendirildiğini, kendisinin ise bu tür konulara girmeyeceğini söyleyen Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş da, “Ben sadece burada bulunduklarından dolayı bütün üyelerimize çok teşekkür ediyorum. İsimlerinin orada olması bile bizler için bir gurur vesilesidir. Gelecek dönem de iyi organize edilebilirse, herkesin bu çorbada tuzu olur düşüncesindeyim. İstanbul’daki Kastamonulu iş adamlarımızın ‘Biz Kastamonuluyuz” demeleri bile bizim için çok büyük önem taşımaktadır’ dedi.
Kastamonu’nun son dönemde ciddi manada gelişen bir il konumunda olduğunu, KKV’nin de bunda öncü olması gerektiğine inandıklarını belirten Babaş, “KKV’yi daha faal hale getirmek bizim elimizde. Geçtiğimiz günlerde Turizm Haftası töreninde yaptığım konuşmam da sanayi değil, turizm diye anlaşılmış. O öyle değil. Olabileceği kadar sanayi. Ancak esas malzeme turizm de, bunu iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Konaklarımızı sürdürülebilir bir şekilde yaşatmamız lazım” diye konuştu. .
İstanbul’da bir lobi oluşturmanın gerekliliğini de dile getiren Babaş, “İstanbul’da ciddi manada bir lobi oluşturamıyoruz, birleşemiyoruz. İyi manada bir lobi oluşturulması noktasında çalışma yapılmalı. Orada birleşebilirsek ciddi manada bir lobi oluşturabiliriz” dedi.
Babaş, Belediye olarak yenizküçük sanayi sitesi ve Özel Uğurlu Royal Hospital ile ilgili çalışmaları hakkında da bilgi verdi.
Hayati Hamzaoğlu
Kongrede eleştiri ağırlıklı bir konuşma yapan Hayati Hamzaoğlu ise, “Son üç genel kurulda valilerimiz değişti, valilerimiz değiştiği için, genel kurullarımız hepte yeni geldiği sürece denk geldiği için bu genel kurullarımızdan yeterince faydalanamadık, onun için de hep geçmişi bırakalım, bugünden sonrasına bakalım diye böyle gidiyor ve 20 yıldır da böyle gidiyor, gök gürlüyor, şimşek çakıyor yağmur düşmüyor” dedi.
Önceki yönetimlerde iyi çalışmaların olduğuna işaret eden Hamzaoğlu, “Ama bundan 3 kongre önce, maalesef üzülerek de ifade ediyorum, vakıf amacı dışında zamanın sayın valisine yanlış şeyler anlatıldı. Vali, “Ben tüzük değiştireceğim” dedi. “Ben o zaman buna itiraz ettim. Vakfın kurucususu olan isimler o zaman bu itirazıma ses çıkarmadılar. Tüzükte vakfın başkanı vali omadığı zaman vali yardımcısı vekalet eder, peki biz seçilenler neyiz, bu bir hakaretti. Kastamonu’ya hakaretti. Vakfın kurallarına hakaretti. Bunu da buradan söyledik, ama kimseden ses çıkmadı. Bu tip hareketler yüzünden de vakfımız istediğimiz gibi yol alamadı. Bunu sıkıntılarını hala yaşıyoruz” dedi.
“Turizmle ilgili KKV’nin yaptığı çalışmaları hiç kimse inkar edemez. Konaklar yapılmaya başlanmıştı. 7 konak yapımı tamamlanmıştı. O günlerde ilk konak oteli işini de biz başlatmış olduk” diyen Hamzaoğlu, sözlerinin sonunda şunları söyledi:
“Ama şimdi gelinen nokta belli… Nerede vakıf şimdi, nerede o ahkam kesenler? Biz doğruları her zaman konuşacağız, Nüfus cüzdanında Kastamonu yazan herkes kardeşimiz, abimiz ve arkadaşımızdır. Bunlara da itirazımız yok, herkes gereğini ve hakkını da yerine getirecek. Biz doğru tek olduğu için biz bunu yerine getireceğiz. Kastamonu bizim, Kastamonu’ya hizmet konusunda daher zaman üzerimize düşeni yapmaya da hazırız. Yeter ki doğru yoldan şaşmayalım, doğruları savunalım.”
Kongrede Mehmet Yıldırım, Mete Tufan, Kemal Akar ve eski valilerden Mehmet Gündoğdu da yaptıkları konuşmalarla görüş, eleştiri ve önerilerini dile getirdiler.